go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1128 kişi  04 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

in

s. içeride
zf. içinde
ed. de, da, içinde
  • You go wait in the car.
    Sen git arabada bekle.

  • You are the most selfish thoughtless, inconsiderate person in the world.
    Sen dünyanın en düşüncesiz, en duyarsız insanısın.
  • You're in the right direction. Head through those blue doors.He's at the end of the corridor on the second floor.
    Sen doğru gidiyorsun. O mavi kapılara doğru git. O ikinci katta koridorun sonundadır.
  • You should be in England
    with your family.
    Sen de İngiltere'de ailenin yanında
    olmalıydın.
  • You are to be detained here in the Conciergerie.. ...until informed otherwise.The countess' verdict was delayed by order of the king.
    Sen burada Conciergerie’de alıkonulucaksın…tersi bir emir gelene dek. Kontesin kararı, kralın emriyle ertelendi.
  • You are a goddess Patricia. You wind me up inside. But you deserve much better in your life.You deserve me.
    Sen bir tanrıçasın Patricia. Beni büyülüyorsun. Ama hayatında daha iyisini hakediyorsun. Beni hakediyorsun.
  • You were in my house.
    Sen benim evimdeydin.

  • While you were waiting l called the Consulate l am speaking at the U .N . Conference on refugee in New York next month l called them about a visa.
    Sen beklerken konsolosluğu aradım.Birleşik Devletlerden konuşuyorum. Önümüzdeki ay New York’ta yapılacak olan mülteci konferansı…Onları bir vizeyle ilgili aradım.
  • You were in Mexico
    with another man.
    Sen başka bir adamla
    Meksika'daydın.
  • You will eat horse meat every day drink horse milk, wear coins in hair.
    Sen atı eti yiyeceksin ve hergün at sütü içip saçına sikke takacaksın.
  • You do not live in America. No such place exists. Your clay is the clay.. of some Litvak shtetl. Your air is the air of the steppes...because she carried that old world on her back.
    Sen Amerika'da yaşamıyorsun. Böyle bir yer hiç yok. Senin hamurun Litvak shtetl(Yahudi ailesi)) hamurudur. Senin havan Steplerin havasıdır.. Çünkü o bu eski dünyayı sırtında taşımıştır.
  • What are you doing in August?
    Sen Ağustos'ta
    ne yapıyorsun?
  • Why do you go quietly in the darkness like a thief?
    Sen neden bir hırsız gibi karanlıkta sessiz gidiyorsun?
  • Scott suddenly collapsed. Everybody panicked There’s no cause for alarm.There was a blockage in theater, but it’s been dissolved.
    Scott aniden yığıldı. Herkes panikledi. Telaşa lüzum yok. Tiyatronun önünde bir tıkanma vardı ama dağıldı.
  • There is no safety in numbers, or in anything else.
    James Thurber
    Sayılarda ,yada başka bir şeyde, güvenlik yoktur.
  • I don't think that I talk in my sleep.
    Sayıkladığımı sanmıyorum.
  • I've had quite enough of your discourtesy and surliness and so have the tenants in my building.
    Saygısızlığınızdan ve huysuzluğunuzdan epey bıktım, binamdaki kiracılar da öyle.
  • There's gonna be a lot of
    vulnerable clients in attendance.
    Savunmasız bir çok müşteri adayı
    orada olacak.
  • I was born to die in battle.
    Savaşta ölmek için doğmuşum ben.
  • We've won glory in battle, now it's time to think of ourselves.
    Savaşta onurumuzu kazandık, şimdi kendimizi düşünme zamanı.

64,586 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024