go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 2728 kişi  14 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

in

s. içeride
zf. içinde
ed. de, da, içinde
  • You'll soon discover the truth when I stick this toasting fork in your head.
    ben bu mangal çatalını kafana sapladığımda yakında bütün gerçeği öğreneceksin.
  • I'm not an inventor but I did develop a new way of irrigating dry land so that no one in my kingdom ever has to be hungry.
    Ben bir mücit değilim ama bundan sonra krallığımda kimse aç olmasın diye kurak toprakları sulamanın yeni bir yöntemini geliştirdim.
  • I lived in New York five years ago.
    Ben beş yıl önce New York'ta yaşamıştım.

  • I'm not addicted, I don't believe in addiction.
    Ben bağımlı değilim, bağımlılığa inanmam.
  • I'm gonna go sit in the car
    and pretend like I'm driving.
    Ben arabada oturup sürüyormuş gibi
    yapacağım.
  • I'll be in the car.
    Ben arabada olacağım.

  • I'm 32 years old and I've never been in a room with a dead body before.
    Ben 32 yaşındayım ve hayatımda bir cesetin bulunduğu odaya hiç girmemiştim.
  • I saw a bad fire in Detroit in 1992.
    Ben 1992’de Detroit'te büyük bir yangın görmüştüm.

  • When I was 12, every little girl in Russia was trying to wear her hair like mine and playing tennis.
    Anna Kournikova
    Ben 12 yaşındayken, Rusya'daki tüm küçük kızlar saçlarını benimki gibi yapmaya çalışıyor ve tenis oynuyordu.
  • Obviously I wouldn't have said that three or four years ago in the midst of it. But I really believe that. It's been a marvelous and important experience.
    Bruce Babbitt
    Belliki üç yada dört yıl önce onun ortasında onu söylemezdim.Fakat gerçekten inanıyorum ki harika ve önemli bir deneyim olmuştu.
  • Maybe we can... ...have breakfast or something. I usually get up early to run in Lincoln Park.
    Belki...kahvaltı edebiliriz. Genelde erken kalkari Lİncoln Parkı'nda koşmaya giderim.
  • that maybe
    I could get them in trouble, and...
    belki onların başını derde sokabilirim,
    ve...
  • Maybe we shouldn't get Mike
    mixed up in this too directly.
    Belki Mike'ı bu işe
    doğrudan karıştırmamalıyız.
  • Maybe I find echoes of my past in your silence.
    Belki geçmişimin yankılarını sessizliğinde bulurum.
  • You should go in the other room.
    Belki de diğer odaya gitmelisin.

  • Maybe more frankly than anyone in my
    position has ever talked to you before.
    Belki de benim durumumdaki birinin
    cesaret edemeyeceği kadar açık.
  • Maybe, I stayed in the dark room for too long.
    Belki de ben karanlık bir odada çok fazla kaldım.
  • Perhaps you could toss me a band-aid.. or some antibacterial cream I'm in an extraordinarily large amount of pain.The bone hasgone through the skin.I fear it might be gangrenous.
    Belki bana bir yakı yapıştırabilir ya da antibakteriyel bir krem verebilirsiniz. Olağandışı fazlalıkta ağrım var. Kemik deriye geçti. Kangren olmasından korkuyorum.
  • All application data exclusive to a specific user and not to be shared with other users of the computer must be stored in UsersAppData.
    Belirli bir kullanıcıya özel olan ve bilgisayarın diğer kullanıcılarıyla paylaşılmayacak olan tüm uygulama bilgisi UsersAppData saklanmalıdır.
  • Your product demonstration in Belfast was impressive.We'd like to purchase your new weapon.
    Belfast'ta yapılan ürün tanıtımın çok etkileyiciydi.Biz yeni silahınızı satın almak istiyoruz.

64,586 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025