go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 5120 kişi  13 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

in

s. içeride
zf. içinde
ed. de, da, içinde
  • Six people are arrested on suspicion of murder after a man in Birmingham dies from a suspected stab wound.
    Birminghamda bir adamın şüpheli bir bıçak yarası ile ölmesinden sonra altı kişi cinayet şüphesiyle tutuklandı.
  • Birmingham is one of the most culturally diverse cities in the UK,
    Birmingham, İngiltere’nin kültürel açıdan en farklı kentlerinden biridir.
  • Birmingham is a city and metropolitan borough in the West Midlands of England
    Birmingham, İngiltere’nin batı kesiminde olan bir metropol ilçe ve kenttir.
  • There's somebody that I work with. He's a career counsellor. He places people in jobs. He's excellent.
    Birlikte çalıştığım biri var. Kendisi bir kariyer danışmanı. İnsanları görevlere yerleştiriyor. Kendisi mükemmeldir.
  • back in your element tonight;
    birliğinde denizcilerle çevrili..
  • The United States won two gold medals yesterday and three the day before, so in the first three days of the Olympic Games the American team has won six gold medals.
    Birleşik Devletler dün iki altın madalya kazandı ve önceki gün de üç; yani Olimpiyat Oyunlarının ilk üç gününde Amerika takımı altı altın madalya kazandı.

  • A couple of years ago I ran in the LA Marathon.
    Joan Van Ark
    Birkaç yıl önce LA Maratonunda koştum.
    Joan Van Ark.
  • A few years ago I was at a party and this guy threw me over his shoulder, ran across the street, put me in his car, and stuck his tongue in my mouth.
    Rachel Bilson
    Birkaç yıl önce bir partideydim ve bu adam beni omzuna attı, koşarak sokağı geçti, beni arabasına aldı ve dilini ağzımın içine batırdı.
  • I'm leaving for New York in a few weeks.
    I needed a hotel recommendation.
    Birkaç hafta içinde New York'a gideceğim. Otel tavsiyesine ihtiyacım vardı.

  • In a few minutes, they’re going to get into a white Cadillac and drive to a hotel for the reception.
    Birkaç dakika içinde, beyaz bir Cadillac’a binecekler ve resepsiyon için arabayı bir otele sürecekler.

  • A few months ago, there was a bank robbery in San Francisco.
    Birkaç ay önce, San Francisco’da bir banka soygunu oldu.

  • Someone's in a life-and-death situation, and we're thinking:
    Birisinin ölüm kalım meselesi ama biz arabanın içinde:

  • One tries to govern in a way that betters the lives of one's villagers.
    Birisi köylülerinin hayatlarını daha da iyi bir hale sokacak şekilde hükmetmeye çalışıyor.
  • I've never believed in beating education into someone.
    Birinin kafasına zorla bilgi sokulabileceğine asla inanmadım.
  • Life shrinks or expands in proportion to one's courage.
    Anais Nin
    Birinin cesaretine göre hayat küçülür yada genişler..
  • It takes little talent to see what lies under one's nose, a good deal to know in what direction to point that organ.
    W. H. Auden
    Birinin burnunun altında ne uzandığını görmek biraz yetenek ister,o organı gösterecek yönü bilmek epeyce yetenek ister.
  • Be of service. Whether you make yourself available to a friend or co-worker, or you make time every month to do volunteer work, there is nothing that harvests more of a feeling of empowerment than being of service to someone in need.
    Gillian Anderson
    Birine yardımcı ol,Bir arkadaşına yada meslektaşına ister kendini hazırla istersen her ay gönüllü çalışma yapmak için zaman ayır,ihtiyacı olan birine yardım etmekten daha çok yetkilendirme duygusuyla ilgili ürün verecek hiç bir şey yoktur.
  • Somebody could be trying to subvert this whole operation by sending in fanatics and cultists
    Birileri, fanatikleri ve kültistleri üzerimize salarak tüm bu operasyonu baltalamayı deneyebilir.
  • One is to a firm in the City, the other is to the young lady's stepfather, Mr. Windibank, asking him whether he could meet us here at six o'clock to-morrow evening.
    Biri şehirdeki bir firmaya,diğeri genç bayanın üvey babasına,Bay Windibank'a,ona yarın akşam saat altıda bizi burada karşılayabilip karşılamayacağını sorduk.
  • If someone volunteered and did it well, would he or she earn a staff position in your new administration?-
    Biri gönüllü olsaydı ve de işini iyi yapsaydı, yeni yönetimde kadrolu bir iş kazanabilir miydi?

64,586 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025