go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 938 kişi  03 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

go

went, gone, going, goes
f. gitmek
i. gidiş
  • You are a good man and I'm never gonna let you go again.
    Sen iyi bir adamsın ve senin gitmene bir daha asla izin vermeyeceğim.

  • You go wait in the car.
    Sen git arabada bekle.

  • And you will go to jail.
    Sen de hapse gideceksin.

  • You're a good man, and I'm never gonna let you go again.
    Sen çok iyi bir adamsın, ve seni bir daha asla bırakmayacağım

  • You go here.
    You, you naughty little wire,
    Sen buraya gel, Seni gidi yaramaz kablo,...
  • You are just a selfish son of a bitch and you can go right to hell!
    Sen bencil o... çocuğunun tekisin. Cehenneme kadar yolun var.

  • Why do you go quietly in the darkness like a thief?
    Sen neden bir hırsız gibi karanlıkta sessiz gidiyorsun?
  • Hey. So,how'd it go?
    Selam. Nasıl geçti?

  • Just a salesman. Go away.
    Satıcı. Git buradan.

  • If you want to go watch television instead of cuddling,
    Sarılma yerine televizyon izlemeyi istersen,

  • I figure we can go somewhere near the island and talk about what to do.
    Sanırım, adanın yakınlarında bir yerlere gidip ne yapacağımız hakkında konuşabiliriz.
  • I think you should go to Washington alone.
    Sanırım Washington'a tek başına gitmelisin.
  • I think I'll go north and east.
    Sanırım kuzeye hem de doğuya gideceğim.
  • I guess you're wondering why the Air Force doesn't go and bomb it. We know approximately where the radar station is.Approximately isn't good enough.
    Sanırım Hava Kuvvetlerinin neden gidip orayı bombalamadığını merak ediyorsun. Radar istasyonunun yerini yaklaşık olarak biliyoruz ama yaklaşık olarak kelimesi yeterince iyi değil.
  • Go down to the Sand Dollar, have a few drinks.
    Sand Dollar'a gidip birşeyler içelim.

  • l promise you: once you finish your task in Taiwan we'll get enough money to go home.
    Sana söz veriyorum: Tayvan' daki görevini bitirir bitirmez, eve dönmek için yeterli paramız olacak.
  • Everything I say to you seems to go in one ear and out the other. Why don?t you pay attention?
    Sana söylediğim herşey bir kulağından girip ötekinden çıkıyor gibi görünüyor.Niçin dikkat etmiyorsun.
  • Do you understand I can ask you these questions in front of a grand jury? And if you don't answer, you can go to jail.
    Sana bu soruları büyük jürinin önünde sorabileceğimi de anlıyorsun değil mi? Ve eğer cevap vermezsen, hapishaneyi boylayabilirsin.
  • Sally: I think this old bridge is sort of dangerous. Jane: I?m with you. Let?s go back another way.
    Sally:Sanırım bu eski köprü oldukça tehlikeli,
    Jane:Sana katılıyorum,birbaşka yoldan gidelim.
  • Sal, Tom, the boss says he'll come in a
    separate car, so you two go on ahead.
    Sal, Tom, patron başka arabayla gidiyor.
    Siz ikiniz yola koyulun.

6,473 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024