go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 816 kişi  03 May 2024 
 En çok kullanılan kelimeler
 En çok kullanılan fiiller
 Sınav Kelimeleri
 Diğer
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

go
went, gone, going, goes
f. gitmek
i. gidiş
  • Your heart can only take one more shock. Perhaps two. I've never seen anyone go beyond three.
    Kalbin yalnızca bir şoka daha dayanabilir. Belki iki. Üçün ötesine geçeni hiç görmedim.
  • I'll go to the baker's to buy something for breakfast.
    Kahvaltı için bir şeyler almak için fırına gideceğim.
  • Let’s go down for breakfast.
    Kahvaltı için aşağı gidelim.

  • Women go after doctors like men go after models.
    Kadınların doktorların peşinden, erkeklerin mankenlerin peşinden gittiği gibi gidiyorlar.

  • Women go around feeling victimized by men all the time
    Kadınlar, erkekler tarafından kurban edildikleri hissini taşırlar hep
  • How many times do I have to ask you to go set the table, please?
    Kaç defa sana masayı hazırlamanı söylemem gerek?

  • How many times do I have to ask you
    to go set the table, please?
    Kaç defa sana masayı
    hazırlamanı söylemem gerek?

  • Joe, I think.. you ought to go home, right now...and call me from there.Joe
    Joe, bence eve gitmelisin şimdi…ve beni oradan ara, Joe.
  • How'd it go with Jake?
    Jake’le işler nasıl gitti?
  • Jake, go to your room.
    Jake, odana git.

  • You had better go with Jack and the Professor and stay in the Green Park.
    Jack ve Profesörle birlikte gidip Green Park'ta kalsan daha iyi olur.
  • Would you excuse me? I'm gonna go to the bathroom.
    İzin verir misiniz? Tuvalete gideceğim.

  • I think it's dangerous to be optimistic. Things could go terribly wrong virtually overnight.
    Nicholas D. Kristof
    İyimser olmanın tehlikeli olduğunu düşünüyorum. İşler adeta bir gecede korkunç bir şekilde kötüye gidebilir.
  • Fine. Go ahead.
    İyi. Git o zaman.

  • If you want to have o good time you most go to the Universal Studio in Orlando
    iyi vakit geçirmek istiyorsan Orlandodaki Universal Studyoya gitmelisin.
  • Yeah, well, I've got to go to work and you said you'd have my money.
    İyi ama işe gitmem gerekiyor ve paramı vereceğini söylemiştin.

  • Here we go again. Another glorious day in the city.
    İşte tekrar gidiyoruz. Şehirde parlak bir gün daha.
  • Here we go State of the art field unit. I designed it myself.
    İşte sanat dalı birimine gidiyoruz. Kendim tasarladım.
  • Here you go.
    İşte geldi.

  • Here we go.
    İşte başlıyoruz.

6,473 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024