- He did some piano playing. Then he studied painting. And the worst of it is he's so good at everything.
- A jack of all talents?
- Everything comes too easily to him. He's always attracted by the art.
- Biraz piyano çaldı. Sonra resim okudu. Ve en kötüsü de herşeyde iyi olması.
- Yetenek torpilli yani?
- Herşey ona fazla kolay geliyor. Her zaman sanata ilgi duymuştur.
- I've come to make an offer.
- Wouldn't by chance happen to have anything to do with the cell leader that you wiped out? It's amazing, the stuff I know, isn't it?
- So, what do you suppose we do about that?
- Bir teklif yapmaya geldim.
- Acaba temizlediğin şu hücre lideriyle bir alakası olabilir mi bir şekilde? bildiğim şeyler inanılmaz, değil mi?
- Peki bu konuda ne yapmamızı öneriyorsun?
- Listen to me! David, listen! You won't understand the reasons but I have to leave you here.
- Is it a game?
- No.
- When will you come back for me?I
- 'm not. You'll have to be here by yourself.
- Alone?
- Beni dinle, David! Dinle! Nedenini anlamayacaksın ama seni burada bırakmak zorundayım.
- Bu bir oyun mu?
- Hayır.
- Ne zaman beni almaya geleceksin?
- Gelmeyeceğim. Burada kendi başına kalman gherek.
- Tek başıma mı?
- I bet you have a art teacher here.
- Pardon? No, we just let children draw what they want.
- You mean, that boy drew that tree by himself?
- He loves trees so much, he always sits alone and keeps drawing them.
- Bahse girerim, burada bir sanat öğretmeniniz var.
- Pardon? Hayır, biz sadece çocukları ne isterlerse çizmeleri için bırakıyoruz.
- Yani, bu çocuk o ağacı kendi başına mı çizdi?
- Ağaçları çok sever, her zaman tek başına oturup onları çizer.
- Where's the bloody spade?
- There's one outside by the lavatory.
- Please stay awake.I love you. Don't die. Please, don't die. You can't die. What would I do without you?
- Bahçıvan tırmığı nerede?
- dışarıda tuvaletin yanında bir tane var.
- Lütfen uyanık kal. Seni seviyorum. Ölme. Lütfen ölme. Ölemezsin. Sensiz ne yaparım?
- I just don't want my family tainted by her dubious past.
- Let her marry Tom! He's the perfect husband for her! A golf pro. He's almost a bit too chic! She deserves a used-car salesman!
- Ailemin onun şüpheli geçmişiyle lekelenmesini istemiyorum sadece.
- Bırak evlendin, Tom! Onun için mükemmel bir koca! Profesyonel bir golf oyuncusu. Fazl bile şık. Bence zaten bir ikinci,el araba satıcısını hakediyor.
- He was struck by lightning coming back from his barn. Melted the fillings in his teeth and soldered his jaw shut.
- I have been struck twice myself. How come you think I became deaf in this one ear?
- Ahırın arkasına düşen yıldırım çaptı onu. Dişerindeki dolguları eritti ve çenesini mühürledi.
- Bana da iki kez yıldırım çarpmıştı. Bir kulağımın nasıl sağır olduğunu sanıyordun?
- Explain it to them, Prem.
- Yes. That is exactly how it happened. It means, our men did really try to kidnap him... but he was kidnapped by these guys.
- What?
- Has Daddy really been kidnapped?
- Açıkla onlara, Prem.
- Evet. Aynen bu şekilde oldu. Yani, adamlarımız gerçekten onu kaçırmaya çalıştı... ama bu adamlar tarafından kaçırıldı.
- Ne?
- Babam gerçekten mi kaçırıldı?
- I'm 36 years old. But I tell you.. ...I feel like I'm a school boy around that woman. You may laugh at this, but I love the surprise of her. And I'm surprised by myself when I'm with her.
- 36 yaşındayım. Ama sana şöyle söyleyeyim... Bu kadının yanındayken okul çocuğu gibi hissediyorum. Buna gülebilirsin ama şaşırmasını seviyorum. Ve onunlayken, kendime de şaşırıyorum.
'IF I don't take this child away with me,' thought Alice, 'they're sure to kill it in a day or two: wouldn't it be murder to leave it behind?' She said the last words out loud, and the little thing grunted in reply (it had left off sneezing by this time).
'Eğer bu çocuğu benimle birlikte götürmezsem,kesinlikle onu bir yada iki gün içerisinde öldürürler diye düşündü:onu arkamda bırakmak cinayet olmaz mı?yüksek sesle son sözleri söyledi ve küçük şey cevap vermek için homurdandı(bu defa hapşırmayı bıraktı.)
.. an illiterate slave woman added to her master's wealth.. by giving birth to a son whom she named Spartacus. A proud, rebellious son.. who was sold to living death in the mines of Libya.. before his thirteenth birthday.
….cahil bir köle kadın, majestelerinin varlığına eklenen…Spartaküs adını verdiği bir erkek çocuğu dünyaya getirerek. Gururlu, asi bir oğul.. Libya’daki maden ocaklarında yaşayan ölülere satılan…onüçüncü yaşgününden önce.