go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 999 kişi  25 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

eat

ate, eaten, eating, eats
f. yemek
  • - The food is getting cold.
    - I'll eat out later.
    - Yemekler soğuyor.
    - Dışarıda yiyeceğim.
  • - Clean as a whistle. - You could eat off that shotgun.
    - Tertemizmiş. - Yiyebileceğin kadar temiz.

  • - Spaghetti ain't supposed to be orange.
    - This ain't spaghetti. This is army noodles with ketchup. You ain't gotta eat it.
    - Spagettinin turuncu olmaması gerekir.
    - Bu spagetti değil. Bu ketçaplı ordu eriştesi. Onu yemeyecksin.
  • - We have quite a meal here for you: bacon and eggs,.. ..porridge, orange juice and toast and jam
    - Good stuff there.
    - You eat it up, and I'll be back for the dishes when you finish.
    - Senin için harika bir yemek hazırladık: domuz salamı, yumurta... yulaf ezmesi, portakal suyu ve reçelli tost ekmeği.
    - Harika bunlar.
    - Sen yemene bak, bitirdiğinde bulaşıklar için gelirim.
  • - We have quite a meal here for you: bacon and eggs,.. ..porridge, orange juice and toast and jam
    - Good stuff there.
    - You eat it up, and I'll be back for the dishes when you finish.
    - Senin için harika bir yemek hazırladık: domuz salamı, yumurta... yulaf ezmesi, portakal suyu ve reçelli tost ekmeği.
    - Harika bunlar.
    - Sen yemene bak, bitirdiğinde bulaşıklar için gelirim.
  • -You want lunch?
    - No, that's okay Ailene.
    - Roy Cohn! What kind of greeting is that? I thought we were friends.This will take a minute. Here, eat a little something.
    - Öğle yemeği ister misin?
    - Hayır, böyle iyi, Ailene.
    - Roy Cohn! Bu ne çeşit bir karşılama? Arkadaş olduğumuzu sanıyordum. Sadece bir dakika alır. İşte, azıcık bir şeyler ye.
  • - Why did they point at me? - I said I would never eat here again...
    - Neden beni işaret etti? - Bir daha burada yemeyeceğimi söyledim...

  • - I hate the graveyard shift. It fucks my system.
    - All the shit you eat is fucking up your system. I love graveyard. No traffic. Nothing's worse than a 459 crosstown during rush hour.
    - You like graveyard because you have insomnia.
    - I know what puts me to sleep.
    - Mezarlık vardiyesinden nefret ediyorum. Sistemime sıçıyor.
    - O yediğin boklar sistemine sıçıyor. Ben mezarlığı seviyorum. Trafik yok. Hiçbir şey 459 şehirlerarasını kalabalık vakitte geçmekten kötü değildir.
    - Sen mezarlığı seviyorsun çünkü uykusuzluk sorunun var.
    - Beni ne uyutur biliyorum.
  • - Go in, quick l save it for you. Eat!
    - Did you save it for me?
    - The maids don't know. Eat more!
    - Very delicious. Where's Dragon?
    - He's on the Casino Cruises, he'll be back early morning for a trip to Taiwan. You've to finish it.
    - No, l've to save some for my brother.
    - You guys are good brothers
    - İçeri gel, çabuk. Senin için sakladım. Ye!
    - Benim için mi sakladın?
    - Hizmetçiler bilmiyor. Daha çok ye!
    - Çok lezzetli. Dragon nerede?
    - Casino teknesinde, yarin sabah Tayvan'a bir gezi için erken dönecek. Onu bitirmen gerek.
    - Hayır. Biraz kardeşime ayırmalıyım.
    - Sizler iyi kardeşsiniz.
  • - You never had it like this before. - I only eat cantaloupe...
    - Hiç böylesini yememişsindir. - Ben sadece belli zamanlar kavun yerim.

  • - Eat some leaf if you're hungry.
    - Then why don't you have it? Too dirty?
    - I am not stupid like you.
    - Eğer açsanız, biraz yaprak yiyin.
    - Öyleyse neden sen yemiyorsun? Çok mu kirli?
    - Ben sizin gibi aptal değilim.
  • - You can,but I won't eat it.
    - Okay.
    - Edebilirsin ama yemem.
    - Tamam.
  • - You said you were going to Cornwall.
    - Truro is in Cornwall. You got any money?
    - Yeah, some.
    - You can get us something to eat and a cup of tea at the next services.
    - We won't be stopping after that. The truck has to be back in the yard by 7:00..
    - Bobby. Is that a rabbit's foot? We in Cornwall yet?
    - Surprise, surprise, awake at last.
    - Cornwall'a gittiğini söylemiştin.
    - Turro Cornwall'da. Hiç paran var mı?
    - Evet, biraz.
    - Gelecek servisten bize yiyecek birşeyler ve bir fincan çay alabilirsin.
    - Bundan sonra durmayacağız. Kamyonun saat 7'de depoya geri dönmesi gerekiyor.
    - Bobby. Bu tavşan bacağı mı? Cornwall'a geldik mi artık?
    - Sürpriz, sürpriz, sonunda uyandı.
  • - You can't eat that. Take that back. - I'm not taking it back.
    - Bunu yiyemezsin. Geri götür. - Götürmeyeceğim.

  • - You must eat something.
    - No, thank you. Just tea with sugar.
    - Bir şey yemelisin.
    - Hayır, teşekkür ederim. Sadece şekerli çay.
  • - Some peopIe don't eat crackers.
    - ExactIy.
    - No, the point is to judge where there's no judgement to be made. It 's a non-judgmentaI judgement.
    - No, no. That 's stupid.
    - No, it 's not.
    - Bazı insanlar kraker yemez.
    - Kesinlikle.
    - Hayır. Konu, yargı olmaması gereken yerde yargılamak. Bu yargılanamayacak bir yargı.
    - Hayır, hayır. Bu çok aptalca.
    - Hayır, değil.
  • - I could lay under you, eat fried chicken...and do a crossword puzzle at the same time.That's how much you bother me.
    - altında yatıp, kızarmış tavuk yiyebilirim... ve aynı anda bulmaca çözebilirim. İşte beni ancak bu kadar rahatsız edersin.
  • - Anybody hungry ? I could eat a horse right now.
    - How about some chicken noodle soup ?
    - Wonderful!
    - Aç olan var mı? Bir atı bile yiyebilirim şu an.
    - Tavuklu erişte çorbasına ne dersin?
    - Harika!
  • 'I know SOMETHING interesting is sure to happen,' she said to herself, 'whenever I eat or drink anything; so I'll just see what this bottle does.
    'Ne zaman bir şey yesem yada içsem kesinlikle ilginç bir şey olur biliyorum'dedi kendine,bu yüzden bu şişenin ne yapacağını anlayacağım.
  • - Let me tell you something All people are yammering about is the American dream.
    - It's half past 3:00 already. Almost time for me to eat already.-
    - Sana birşey söyleyeyim mi. Herkesin mızmızlandığı konu; Amerikan Rüyası.
    - Saat üç buçuk olmuş. Yemek zamanım gelmiş.

594 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024