- The public has a right to know.
- Where does it say that?
- There's a sign on my desk.
- Well, it'll be a dull conversation but come on in. You want some coffee?
- Halkın bilmeye hakkı var.
- Nerede yazıyor bu?
- Masamda bir işaret var.
- Eh, biraz sıkıcı bir konuşma olacak ama içeri gel hadi. Kahve ister misin?
- You gotta keep your eye on where the most powerful enemy really is.
- I save my hate for what counts.
- Well, and I think that's a good idea.Good thing to do, probably.
- Gerçekten en güçlü düşmanın olduğu yere dikkat etmelisin.
- Ben nefretimi kaale alınacak birşey için saklarım.
- Eh bu da bence iyi bir fikir. Belki de yapılacak en iyi şey.
- I'm not kidding! Just go. He's out there. Bruce! Bruce!
- Where is he?
- I don't know. All I know is I'm supposed to pick him up here.
- When?
- Now.
- Dalga geçmiyorum. Kaç. O dışarda.Bruce! Bruce!
- Nerede o?
- Bilmiyorum. tüm bildiğim onu buradan alacağımdı.
- Ne zaman?
- Şimdi.
- You ever notice how they never come down here. This is where the work is, right? Same reason we get a half share to their one. Our time is their time.
- Buraya nasılda hiç gelmediklerini fark edemiyorsun. Burası işin olduğu yer, tamam mı? Onların bir payına karşılık bizim yarım almamızla aynı nedenden. Bizim zamanımız onların zamanı.
- What happens over here?
- That's where we harvest the wheat. Then we package it and freeze for shipping.
- Who do you sell it to?
- Norway and Russia.
- Burada ne yapılıyor?
- Burası buğdayı hasat ettiğimiz yer. Sonra onları paketliyor ve nakliye için donduruyoruz.
- Kime satıyorsunuz?
- Norveç ve Rusya'ya.
- Let's not walk this way.
- Where are we going?
- This way now.
- Are you in trouble? Have you run away?
- My mommy told me to run away.
- Why?
- I guess because Henry didn't like me.
- Why was that?
- Martin came home.
- And who is he?
- Martin is Mommy and Henry's real son.
- Bu yoldan yürümeyelim.
- Nereye gidiyoruz?
- Şimdi buradan.
- Başın dertte mi? Kaçtın mı?
- Kaçmamı annem söyledi.
- Neden?
- Çünkü sanırım Henry beni sevmediği için.
- Neden o?
- Martin eve geldi.
- Ya o kim?
- Martin annem ve Henry gerçek oğlu.
- Let's not walk this way.
- Where are we going?
- This way now.
- Are you in trouble? Have you run away?
- My mommy told me to run away.
- Why?
- I guess because Henry didn't like me.
- Why was that?
- Martin came home.
- And who is he?
- Martin is Mommy and Henry's real son.
- Bu yoldan yürümeyelim.
- Nereye gidiyoruz?
- Şimdi buradan.
- Başın dertte mi? Kaçtın mı?
- Kaçmamı annem söyledi.
- Neden?
- Çünkü sanırım Henry beni sevmediği için.
- Neden o?
- Martin eve geldi.
- Ya o kim?
- Martin annem ve Henry gerçek oğlu.