go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 561 kişi  26 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

terrible

s. korkunç, çok kötü
  • He had lost the will to sustain his existence.
    - Yes, I heard about that unfortunate accident with the raccoon.It was terrible for him.
    Varlığını sürdürmek için yaşama arzusunu yitirmişti.
    -Evet, rakunla olan talihsiz kazayı duymuştum. Onun için korkunç bir şey.
  • Sorry. I'm terrible with faces.
    Üzgünüm. Yüzlerle aram iyi değildir.

  • They're trying to close the road that connects it with Tel Aviv. Our convoys are being ambushed,with terrible losses.
    Tel Aviv'e çıkan yolu kapatmaya çalışıyorlar. Konvoyumuza korkunç kayıplara pusuya düşürülüyorlar.
  • Nobody's hiring now. The market's terrible.
    Şu aralar kimse iş vermiyor. Piyasa berbat.

  • Old Albrit has got nothing left now but loneliness and despair.Loneliness is terrible isn't it, Coronado?
    Şimdi yaşlı Albrit'in yalnızlık ve ümitsizlikten başka bir şeyi kalmadı.Yalnızlık korkunç bir şey değil mi Coronado?
  • I hear the terrible cry of war I fear for my unhappy country,for myself and for you.
    Savaşın korkunç çığlığını duyuyorum. Mutsuz ülkem kendim ve senin için korkuyorum.
  • I think your taste in clothing is absolutely terrible because you can't say a word, can you?
    Sanırım giyim konusunda zevkin kesinlikle berbat, çünkü tek kelime söyleyemiyorsun, değil mi?
  • Listen, I wanted to tell you there's been a terrible misunderstanding.
    Sana korkunç bir yanlış anlama olduğunu söylemek için aradım.

  • A particularly beautiful woman is a source of terror. As a rule, a beautiful woman is a terrible disappointment.
    Carl Jung
    Özellikle güzel olan bir kadın dehşet kaynağıdır. Kural olarak, güzel bir kadın korkunç bir hayal kırıklığıdır.
  • You shouldn't have told her your dad's a taxi driver. She's such a terrible snob.
    Ona babanın taksi şoförü olduğunu söylememeliydin. Kendisi müthiş züppedir.
  • Unfortunately, there was nearly a terrible accident in the javelin event.
    Ne yazık ki, cirit müsabakasında neredeyse korkunç bir kaza oluyordu.

  • There was a terrible knock in the engine.
    Motordan acayip bir ses geliyordu.

  • I have a terrible headache.
    Korkunç bir baş ağrım var.

  • The show was terrible.
    Konser çok kötüydü.

  • Stop it. you're terrible.
    Kes şunu, çok kötüsün.

  • Oh, Judith, that's terrible.
    Judith, bu çok kötü.

  • Oh, Judith, that's terrible.
    Judith, bu çok kötü.

  • Jerry Floyd is talking to his grandfather about his new job:
    `It`s terrible , Grandpa.
    Jerry Floyd yeni işi hakkında dedesiyle konuşuyor:
    `İşim korkunç dede.

  • The play received terrible reviews and closed two weeks later.
    Gösteri çok kötü eleştirilere maruz kaldı ve iki hafta sonra kapandı.
  • The sky will collapse and there'll be terrible rain...
    Gökyüzü patlayacak ve korkunç yağmur olacak…

520 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024