go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 495 kişi  07 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

terrible

s. korkunç, çok kötü
  • Well, if you ever talk to her, tell her I'm sorry. Elaine too. She feels terrible.
    Eğer onunla konuşursan, üzgün olduğumu söyle. Elaine de kendini kötü hissediyor.

  • That's terrible.
    Bu korkunç bir şey.

  • That's a terrible thing to say, Grammy.
    Bu dediğin çok fena, büyük anne.
  • Oh, that's terrible.
    Bu çok kötü.

  • The Revolution will be of great us and benefit to our children although it's terrible for us to witness.
    Bizim için tanıklık etmek çok sıkıntılı olduğu halde devrim bizim için harika çocuklarımız için yararlı olacak.
  • Water pressure's terrible in my building. She loves a good shower.
    Bizim binada su basıncı berbattır. O ise duş almaya bayılır.

  • We needed his help.It was a terrible time.People arrived daily in dreadful states.
    Bize onun yardımı gerekiyordu. Çok kötü bir zamandı. İnsanlar hergün korkunç bir halde geliyorlardı.
  • It's terrible when things don't fit precisely. They get all out of alignment.
    Bir şeyler birbine uyum sağlamadığında korkunç oluyor. Her şey zıvanadan çıkıyor.
  • I once had a terrible nightmare.
    Bir keresinde korkunç bir kabus gördüm.

  • I feel terrible.
    Berbat hissediyorum.

  • That must be
    a terrible feeling.
    Berbat bir his olsa gerek.
  • Am I a bad person? Did I do something terrible?
    Ben kötü bir insan mıyım? Korkunç birşey mi yaptım?

  • That same terrible night we heard Roman's opera echoing through the house for the first and the last time.
    Aynı korkunç gece Roma operasının ilk ve son kez evden yankılandığını duyduk.
  • Really, I feel terrible about this. My intentions were good.
    Aslında kendimi çok kötü hissediyorum. Onun iyiliğini düşünmüştüm.

  • - Gosh, you're eating three of those?
    - I'm hungry.
    - They're really terrible for you. Full of rat poo...and wood shavings and shit.
    - You're eating one.
    - Yeah, I can't help myself. Plus, I'm trying to commit suicide. What's your excuse?
    - I don't have an excuse. I am just hungry.
    - Tanrım, üçünü de mi yiyorsun?
    - Karnım aç.
    - Onlar senin için çok kötü. Sıçan dışkısı... ve talaş ve bok dolu.
    - Sen de yiyorsun.
    - Evet, engel olamıyorum. Artı, ben intihar etmeye çalışıyorum. Senin gerekçen ne?
    - Benim bir gerekçem yok. Sadece açım.
  • - Gosh, you're eating three of those?
    - I'm hungry.
    - They're really terrible for you. Full of rat poo...and beetle legs ... wood shavings and shit.
    - Tanrım, Üçünü de mi yiyorsun?
    - Karnım aç.
    - Gerçekten senin için çok zararlılar. Sıçan dışkısı... böcek bacakları... tahta talaşı ve pislikleriyle dolu.
  • - Russia. Our mother country suffer all; she will endure all.
    - But how long will this go on?
    - I don't know. Forever, most likely. Yet how beautiful all this is.
    - It's snowing. Nothing is more terrible than snow falling in a temple.
    - Rusya. Ana vatanımız herşeyden çekiyor; hepsine dayanacak.
    - Ama bu daha ne kadar sürecek?
    - Bilmiyorum. Muhtemelen sonsuza dek. Yine de tüm bunlar ne kadar da güzel.
    - Kar yağıyor. Hiçbir şey tapınağa kar yağmasından daha kötü olamaz.
  • - Then why should I go to your place... ?
    - I don't know. I would really rather not have to spend tonight alone.
    - I'm a pretty terrible person, Louis. No, I really, really am. I don't think I deserve being loved.
    - There, you see, we already have a lot in common.
    - Peki o zaman neden senin evine gitmeliyim?
    - Bilmiyorum. Bu geceyi gerçekten de yalnız geçirmek istemiyorum.
    - Ben oldukça kötü bir kişiyim, Louis. Hayır. Gerçekten... gerçekten öyleyim. Sevilmeyi hakettiğimi sanmıyorum.
    - Gördüğün gibi, birçok ortak noktamız var.
  • - Then why on earth should I go to your place... ?
    - I don't know. I would really rather not have to spend tonight alone.
    - I'm a pretty terrible person, Louis. No, I really, really am. I don't think I deserve being loved.
    - There, you see, we already have a lot in common.
    - Peki o zaman neden senin evine gitmeliyim?
    - Bilmiyorum. Bu geceyi gerçekten de yalnız geçirmek istemiyorum.
    - Ben oldukça korkunç biriyim, Louis. Hayır. Gerçekten... gerçekten öyleyim. Sevilmeyi hakettiğimi sanmıyorum.
    - Gördüğün gibi, birçok ortak noktamız var.
  • - I've had a remarkable dream. And you were there and you.. and you...
    - I what?
    - Some of it was terrible and some of it was wonderful. I kept saying I wanna go home And they sent me home.
    - Olağandışı bir rüya gördüm. Ve sen de oradaydın ve sen... ve sen...
    - Ben ne?
    - Bazı kısımları korkunçtı, bazı kısımları ise harikaydı. Eve gitmek istiyorum deyip duruyordum. Ve onlar beni eve gönderdiler.

520 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024