go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 488 kişi  30 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

sorry

ünl. afedersin, üzgünüm
s. üzgün, üzüntülü
  • I'm sorry. Let me just get rid of this.
    Affedersin. Dur şundan bir kurtulayım.

  • Oh, sorry, baby, I had a little family drama.
    Affedersin, bebeğim. Küçük bir aile sorunumuz oldu da.

  • I'm sorry. do I know you?
    Afedersiniz. Sizi tanıyor muyum?

  • I'm sorry. Excuse me one second.
    Afedersiniz. Bir saniye izin verin.

  • I'm sorry. Just a reflex.
    Afedersiniz. Ağzım alışmış.

  • that I'm really sorry for the way that I ended it,
    ...özür dilemek istedim...

  • - Do you understand that I'm just trying to entertain you?
    - I don't want any entertainment!
    - And I'm sorry I did that.
    -Yanlızca seni eğlendirmeye çalıştığımı anlıyormusun?
    -Ben herhangi bir eğlence istemiyorum!
    -Üzgünüm bunu yaptım
  • -I want to smoke,Would you mind...? I'm sorry you are eating. My boss is mad at me, too
    - I bet he was. I just added another seven minutes to your life. I don't expect a thank you!
    -Sigara içek istiyorum. Bir sakıncası yoksa..? Ah özür dilerim yemek yiyorsun. Patronum da bana kızdı.
    -Bahse girerim ki öyledir. Bende yaşamına yedi dakika ekledim. Teşekkür beklemiyorum!
  • -You know I don't like locked doors in my house, boy.
    - I'm sorry I must've Locked it by accident.
    -Oğlum evimde kilitli kapılardan hoşlanmadığımı biliyorsun.
    -Üzgünüm, yanlışlıkla kilitlemiş olmalıyım.
  • - I just wanted to say how sorry I was. - Jerry...
    -Nasıl üzgün olduğumu söylemek istedim. -Jerry...

  • - I'm sorry to hear that.
    - Don't want your pity.
    - Üzüldüm.
    - Acımanı isteyen yok.
  • - I'm sorry. Really. - You know...
    - Üzgünüm. Gerçekten. - Biliyorsun...

  • - I'm sorry for you.
    - I've managed all these years without your pity.
    - Let's go back, Boriska.
    - I can't. I know that's not the right clay.
    - Then what is right?
    - I know what it is. I don't need people like you. I can manage things on my own.
    - Senin için üzülüyorum.
    - Bütün bu yılları senin acıman olmadan yaşadım.
    - Hadi dönelim, Boriska.
    - Yapamam. Bunun doğru gün olmadığını biliyorum.
    - Peki öyleyse doğru olan ne?
    - Ne olduğunu biliyorum. Senin gibi insanlara ihtiyacım yok. Tek başıma başarabileceğimi biliyorum.
  • - I'm sorry that I never told you. I'm not sorry that you're here.
    - Don't worry about it. I'm as jealous as all hell. So, was it a big wedding?
    - Sana hiç söylemediğim için üzgünüm. Burada olmandan üzgün değilim.
    - Bu konuda endişelenme.Fena halde kıskandım. Peki, büyük bir düğün müydü?
  • - ? think Roger knew him.
    - Sorry to interrupt.
    - Roger onu tanıyordu galiba.
    - Böldüğüm için özür dilerim.
  • - I'm sorry about Perrone. I got a job to do.
    - This thing isn't just gonna go away. I still gotta find who hit Diaz. That's what they're paying me for.
    - Perrone için üzgünüm. Yapacak işim var.
    - Bu iş burada bitmeyecek. Diaz'a çarpanı yine de bulmalıyım. Bana bu yüzden para ödüyorlar.
  • - Sorry l´m late. There was a traffic jam at Piccadilly.
    - It´s alright, you´re here now.
    - I brought you some cherries.
    - You shouldn´t have done.
    - Pardon, geciktim. Picadilly'de trafik sıkışıktı.
    - Önemli değil, şimdi buradasın.
    - Sana kiraz getirdim.
    - Zahmet etmişsin.
  • - Don't even talk about him. You ain't even in his league. I'm sorry, kid.
    - Forget it.
    - I'm sorry.
    - Forget it, Mac.
    - I'm sorry because it ain't true.
    - Onun hakkında konuşma bile. Sen onun liginde bile değilsin. Özür dilerim, evlat.
    - Unut.
    - Özür dilerim.
    - Unut, Mac.
    - Özür dilerim çünkü bu doğru değil.
  • - Nobody got a gun to your head. - Yeah. I'm really sorry.
    - Kimse kafana silah dayamadı. - Evet. Gerçekten üzgünüm.

  • - Oh, I'm so sorry you have to go. - Yeah, I really have to be going.
    - Gitmek zorunda olduğunuz için çok üzgünüm. - Evet, gerçekten gitmek zorundayım.


305 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024