En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
zf. o kadar, pek, demek ki
bğ. yani
ünl. öyle mi - It's the pesto of cities. So?
Şehirlerin pestosu orası. Ee?
- So she goes out of town, and she asks me to feed her cat.
Şehir dışına gitmeden önce benden kedisini beslememi istedi.
- As the poet said, 'Only God can make a tree,' probably because it's so hard to figure out how to get the bark on.
Woody Allen Şairin dediği gibi, " Yalnızca Tanrı bir ağaç yapabilir." , muhtemelen ağaç kabuğunu nasıl giydirileceğini çözmek çok zor olduğu için. 18.06.2010 onr - ?eviren: ttrfromnowon !- While it lasted All beautiful things must end.. so l guess we may as well call it a day.
Sürmesine karşın tüm güzel şeyler sona ermeli.
Bu nedenle buna bari 'bir gün' diyelim diye düşünüyorum. - So Susan's father took that news pretty hard, huh?
Susan'ın babası yangın haberini nasıl karşıladı?
- Stewie's so late to the yoga party.
Stewie yoga partisine geç kaldı. - I like Steve Gadd, everything he did with Steely Dan. There's so many. I like everything.
Travis Barker
Steve Gadd'ı severim,o,herşeyi Steely Dan ile yaptı.O kadar çok var ki,herşeyi seviyorum. 01.06.2010 karani - ?eviren: Duran !- So, what's the problem?
Sorun nedir?
- Betty: So you finally decided
to pick up the phone? Sonunda telefonu açmaya mı karar verdin? - I was so sore afterwards I had to have the kids tie my shoes for a week.
Sonradan öyle üzüldüm ki bir haftalığına ayakkabılarımı çocuklara bağlatmam gerekti. - Then I went and climbed a mountain, but I didn't bring enough water. So I got a little disorientated, and the state police had to come and pick me up.
Sonra gidip bir dağa tırmandım ama yeterli su getirmedim. Bu yüzden biraz yönümü kaybettim ve eyalet polisi gelip beni almak durumunda kaldı. 08.09.2009 alpha - ?eviren: nfarikan !- So then Lloyd calls me a wuss.
Sonra da Lloyd bana zayıf dedi.
- on our last trip, it rained all the time, so we couldn't make a good time.
son gezimizde, sürekli yağmur yağdı, bu yüzden iyi yol kat edemedik. - Yours is indeed a strange world.People have children they can't raise, so they abandon.
Sizinki gerçekten de oldukça tuhaf bir dünya. İnsanlar bakamayacakları çocuklara sahip oluyor ve onları terk ediyorlar. - We so want you to be happy .You are so important to us, David.
Sizin mutlu olmanızı istiyoruz. Bizim için çok önemlisiniz, David. - Hey. It's nice to see you.
Thank you so much for coming. Sizi gördüğüme sevindim.
Geldiğiniz için teşekkürler. - Okay, so I'd like to buy a couple of boxes of those from you.
Sizden birkaç kutu puro almak istiyorum.
- So, uh, how do you guys know each other?
Siz nasıl tanıştınız?
- You always looked so nice, so I wanted to be nice. I always worried that you wouldn't like my appearance.
Siz hep hoş görünüyordunuz. Bu yüzden ben de hoş olmak istedim. Her zaman görünüşümü beğenmeyeceğinizden endişe ettim. - So you wanted to prove yourself.
With your wife's money, of course. Siz de kendinizi kanıtlamak istediniz.
Karınızın parasıyla tabii ki.
14,406 c?mle
|