go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 859 kişi  08 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

so

zf. o kadar, pek, demek ki
bğ. yani
ünl. öyle mi
  • Well, why are you so upset? Love is a beautiful thing.
    Pek iyi, neden gerginsin? Aşk güzel bir şeydir.

  • Not so good.
    Pek iyi değil.
  • You tell your employer, if he ever wastes my time like this again, our next meeting will not be so cordial.
    Patronuna söylersin, eğer bir daha zamanımı yine böyle boşa harcarsa, gelecek toplantımız böyle samimi olmayacak.
  • Patrick, it's so elegant.
    Patrick, bu çok şık.
  • So you decided to go there with half
    and bargain with them?
    Paranın yarısıyla yanlarına gitmeye ve onlarla
    pazarlık yapmaya mı karar verdiniz?
  • Then you may be so with me.
    Öyleyse benimle öyle olabilirsin.
  • This was a world balanced so precariously that its harmony could be shattered by a whisper.
    Öyle hassas dengelenmiş bir dünyaydı ki bu, bir ıslık bile onun uyumunu bozabilirdi.
  • You were so wonderful, Tony. What a great show! It was a magnificent evening, wasn't it?
    Öyle harikaydın ki Tony. Ne müthiş gösteriydi! Muhteşem bir akşamdı, değil mi?
  • It's as cold as they come. Impossible to
    trace, so you don't worry about prints.
    Öyle ayarladım ki, takibi imkansız.
    Parmak izi konusunda endişelenme.
  • So I'm going to a nudist colony next week.
    Önümüzdeki hafta çıplaklar kampına gideceğim.

  • So mind you, at this point, I'm only going out with her two, three weeks.
    Önce şunu hatırlatayım, sadece 2-3 haftadır çıkıyorduk.

  • I did not think so at first, but I know better now.
    Önce öyle düşünmemiştim,fakat şimdi daha iyi biliyorum.
  • I don't know if it's not braver to die, but I recognize the habit, the addiction to being alive. So we live past hope.
    Ölmenin daha cesurca olup olmadığını bilmiyorum, ama bu alışkanlığı, sağ olmanın tutkusunu tanırım. Bu nedenle ümitsiz bir durumda yaşar gideriz.
  • Dying is an art, like everything else. I do it exceptionally well. I do it so it feels like hell. I do it so it feels real. I guess you could say I've a call.
    Sylvia Plath
    Ölmek bir sanattır, her şey gibi eşsiz bir ustalıkla yapıyorum bu işi. Öyle ustaca ki insana korkunç geliyor. Öyle ustaca ki gerçeklik duygusu veriyor. Sanırım bir çağrım olduğunu söyleyebilirdin.
  • He must have realized that he was going to die. So he came to say final goodbye to her
    Öleceğini anlamış olmalı. Bu yüzden, ona son kez elveda etmek için geldi.
  • Does she wear a round hat or a bonnet in the afternoon? The dress she wore to the opera was so plain.
    Öğleden sonraları bir şapka ya da bere giyer mi? Operaya giydiği elbise çok sadeydi.
  • It's indeed an honor to receive the prize from the hands of so beautiful a lady.
    Ödülü bu kadar güzel bir bayanın elinden almak gerçekten de çok büyük bir şeref.
  • There were so many individual styles thirty or forty years ago.
    Buddy Rich
    Otuz yada kırk yıl önce çok sayıda bireysel stiller vardı.
  • What's so interesting over there?
    Orada ilgini çeken ne var?

  • I've never seen a guy work so hard on a case or get so torn up about it.
    Onun kadar bir dava üzerinde bu kadar çok çalışan ya da kendini paralayan birini daha görmedim.


14,406 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024