go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 379 kişi  07 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

so

zf. o kadar, pek, demek ki
bğ. yani
ünl. öyle mi
  • Thank you, Evelyn. That is so sweet.
    Teşekkür ederim, Evelyn.
    Bu çok hoş.
  • Well, it just so happens that a client of mine
    schedules the weddings for the Bel Air Hotel,
    Tesadüfe bak ki, müşterilerimden biri
    Bel Air Otel'indeki düğünleri düzenliyor...
  • I love the texture of your skin So smooth, like velvet.
    Teninin yüzeyine bayıldım. Kadife gibi yumuşacık.
  • Again,I am so sorry.
    Tekrardan, çok üzgünüm.
  • Now a pawnbroker's business is mostly done of an evening, Mr. Holmes, especially Thursday and Friday evening, which is just before pay-day; so it would suit me very well to earn a little in the mornings.
    Tefeciler çoğunlukla akşam çalışırlar,bay Holmes,özellikle Perşembe ve Cuma akşamı, tam ödeme gününden önce;bu yüzden sabahları biraz kazanmam bana çok iyi uyar.

  • |s it fresh?
    It's so fresh. Nothing better than when they're fresh. Nothing better.
    Taze mi?
    O kadar taze ki. Tazeyken hiçbir şey bunlardan daha güzel değil. Hiç birşey.
  • I didn't think you'd listen to my advice So I made it official.I came here to pass along an order from Devlin
    Tavsiyemi dinleyeceğini düşünmediğimden onu resmileştirdim. Buraya Devlin’in emirlerini sana iletmeye geldim.
  • Honey, there's nothing
    to get so upset about.
    Tatlım, bunda bozulacak bir şey yok.
  • Oh, gee, Herb, that wasn't so much advice
    Tanrım,Herb, bu tavsiyeden daha çok bir..

  • God, you guys are so smart. It's like a brain factory in here.
    Tanrım, sizler çok zekisiniz. Burası aynı bir beyin fabrikası gibi.
  • God, I've never felt so alive.
    Tanrım, hiç bu kadar canlı hissetmemiştim

  • God, that must have been so hard.
    Tanrım, çok zor olmalı.

  • Oh, my, I am so embarrassed.
    Tanrım, çok utandım.

  • God, I'm so nervous.
    Tanrım, çok gerginim.
  • God created the night so that lovers couldn't sleep. He created water so that it would drip constantly from market roofs. And he created fish not to fill the seas with them but so that I could unload them before dawn,and, in that way, not think about Elena and not go insane.
    Tanrı geceyi aşıklar uyuyamasın diye yarattı. Suyu marketin çatısından sürekli damlasın diye yarattı ve balıkları denizi doldursun diye değil şafaktan önce onları boşaltayım ve bu şekilde Elena'yı düşünmeyeyim ve dedelirmeyeyim diye yarattı.
  • Okay. So, who's Doris? She wasn't one of the victims from the...
    Tamam. Neden Doris? Kurbanlardan bir tanesi değildi...

  • Okay. So, have you set a date?
    Tamam. Günü kararlaştırdınız mı?

  • Okay, so you are having
    spasms in your lower back?
    Tamam, yani belinizde
    kasılmalar oluyor?
  • Okay, okay, okay. So, so bottom line, you're not gonna pay me back. Is that correct?
    Tamam, tamam, tamam. Yani sonuç olarak paramı geri ödemeyeceksin. Doğru mudur?

  • All right, just so we're all
    on the same page,
    Tamam, sonuçta dediğime geliyorsun.

14,406 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024