En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
stayed,
stayed,
staying,
stays
korse stay kalmak, durmak, ikamet etmek, beklemek, oyalanmak, dayanmak, durdurmak, alıkoymak, bırakmamak, önlemek, ertelemek, sabitlemek, germek ikamet, kalma, oturma, durma, ziyaret, engel, alıkoyma, erteleme, dayanma, destek, gergi, istralya, destekçi - Chelsea stayed behind to help clean up.
…Chelsea temizliğe yardım
etmek için kalmıştır. - I haven't stayed at Vick chemical
for 28 years because I love it. Vick chemical'ı çok sevdiğim için
orada 28 yıl çalışmadım. - I stayed up all night working on the third act. I admit it came rather hard... and before I handed in the pages, I sent them over to Cheech to read.
Üçüncü sahne için bütün gece oturup çalıştım. Oldukça ağır geldiğini kabul etmeliyim... ve metni teslim etmeden önce Cheech'e okuması için gönderdim. - Eventually, he never moved at all... but his eyes always stayed open...
Sonunda hiç hareket etmez oldu…ama gözleri her zaman açık kaldı. - Eventually, he never moved at all... but his eyes always stayed open..
Sonuç olarak hiç kıpırdamadı... ama gözleri hep açık kaldı. - She went to the movies with him.
She stayed out late. Onunla sinemalara gitti.
Geç saatlere kadar kaldı. - He’s already been to seven countries and stayed in the principal cities.
O şimdiye kadar yedi ülkeyi gezdi ve ana şehirlerde kaldı.
- I wasn't enough for my wife but she'd had a virtuous upbringing so she stayed faithful to me
Karım için yeterli değildim ama mükemmel bir şekilde yetiştirildiği için bana sadık kaldı. - He stayed at home for fear of embarrassment abroad.
Dışarıda mahcubiyet korkusu nedeniyle, kendisi evde kaldı.
- The magazines say many former spies stayed in this hotel. Were you among them?
Dergiler, birçok eski ajanın bu otelde kaldığını söylüyor. Sen de onlar arasında mıydın? - Instead ofgetting sicker, hejust stayed the same.
Daha da hastalanacağına, durumu aynı kaldı.
- Same story as all the other investors.
The ones that were paid stayed mum. Bütün diğer yatırımcılarınkiyle aynı
hikaye. Parayı alanlar sesini çıkarmamış.
- -is this his house-key?
- No .He only stayed in hotels. He wished his ashes be scattered at his wife's grave. Bu evinin anahtarı mı?
-Hayır. Sadece otellerde kaldı.Küllerinin karısının mezarının üzerine serpilmesini istedi. - After the divorce I stayed in Paris.He and his wife visited me.We had tea at my place.
Boşandıktan sonra Paris'te kaldım. O eşiyle birlikte beni ziyaret ettiler. Evimde çay içmiştik. - So, when you say a bunch
of you stayed to clean up, Birkaçımız temizlik için
kaldı derken,… - Maybe, I stayed in the dark room for too long.
Belki de ben karanlık bir odada çok fazla kaldım. - He didn't hold with your father's ideals.He thought he should have stayed here...and not gotten involved.
Babanın ideallerine göre hareket etmedi. Baban onun burada kalması ve bu işe karışmaması gerektiğini söylemişti. - But nevertheless, I was in love with the microphone. And it stayed that way until I left home.
Ancak yine de mikrofona aşıktım. Ve evden ayrılana kadar bu böyle kaldı.
- ...and we stayed for the summer.
..yazı orada geçirdik.
- -Ronald Farber was absent.
-Oh? He was afraid of the math test. So he stayed home?
-Yeah. -Ronald Farber yoktu.
-Ya? Matemetik testinden korktu ve bu nedenle evde kaldı?
-Evet.
158 c?mle
|