go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1803 kişi  26 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

asked

asked, asked, asking, asks
[ask] f. sormak, istemek, rica etmek, soru sormak, davet etmek, hak etmek; aranmak; kaşınmak
  • Legality can be inconvenient. Is it legal to blow up public places Remember what Ben M'Hidi said when you asked him that. Believe me, gentlemen, it's a vicious circle
    Yasallık uygun olmayabilir. Halkın gittiği yerleri havaya uçurmak yasal mı? Ben M’Hidi’nin ne dediğini hatırla sen bu soruyu sorduğunda. İnanın bana beyler, bu kötü niyetli bir çember.
  • We have known and liked each other for a long time,so I asked her out.
    Uzun süredir birbirimizi tanıyoruz ve hoşlanıyoruz,ona çıkma teklif ettim.
  • A house on fire? asked Bradstreet as the train steamed off again on its way.
    Tren giderken buhar çıkarttığında,Bradstreet,bir evmi yanıyor diye sordu.
  • What is it you want then?, asked Samsa, whom the cleaner had the most respect for.
    Temizlikçinin en saygı duyduğu kişi olan Samsa sordu : Ne istiyorsun öyleyse?
  • It's just nice to be asked.
    Teklif edilmesi bile güzel.
  • He's away on vacation. He asked me to take care of his doves.
    Tatile çıktı. Güvercinlerine bakmamı istedi.

  • Then I asked him who Mr. Duncan Ross was.
    Sonra ona Bay Duncan Ross'un kim olduğunu sordum.

  • Then I asked Mel back to the house with us.. ...which is cool, because well, we like a little variety.Variety's good
    Sonra Mel’den bizimle eve gelmesini rica ettim…ki bu gayet uygundu, çünkü şey, biraz çeşitliliğe ihtiyaç duyuyorduk. Farklılık iyidir.
  • they asked you whether she can sing a song.
    -let her, she buzzs
    Size onun şarkı söyleyip söyliyemiyeceğini soruyorlar.
    - bırak vızıldasın.
  • Your problem wasn't that he asked too many questions.You just didn't want to clean his little pipes.
    Senin derdin onun çok fazla soru sorması değildi. Sen sadece onun küçük pipolarını temizlemek istemedin.
  • I've known you many years, but this
    is the first time you've asked for help.
    Seni yıllarca tanırım ama
    ilk defa benden yardım istiyorsun.
  • Don't think that you'd be asked to cultivate.. the vegetables or to feed the hens!
    Senden sebzeleri ekip biçmeni yada tavukları beslemeni isteyeceklerini sanma!
  • It is smart that she never asked you for money.
    Senden hiç para istememesi zekice.

  • The charwoman stood in the doorway with a smile on her face as if she had some tremendous good news to report, but would only do it if she was clearly asked to.
    Sanki söyleyecek çok iyi bir haberi varmış gibi, gündelikçi kadın yüzünde tebessümle girişte duruyordu,fakat onu sadece açıkça istendiği için yapardı.
  • Nobody asked you.
    Sana soran olmadı.
  • We gave you every piece of equipment you've asked for. You have absolutely, unequivocally, run out of excuses.
    Sana istemiş olduğun donanımın hepsini verdik. Kesinlikle, açıkça, mazeretlerini tüketmiş bulunuyorsun.
  • I asked you to marry me.
    Sana evlenme teklifi etmiştim.

  • She asked me out first. She called me up.
    Önce o çıkma teklif etti. Beni aradı.

  • Where is our breakfast?, the middle gentleman asked the cleaner irritably.
    Ortadaki beyefendi,temizlikçi kadına bizim kahvaltımız nerede diye asabi şekilde sordu.
  • Anyway, he wanted to avoid having a scene with you, so he asked if I'd pick up some of his stuff.
    Neyse, seninle görüşmekten kaçınmak istediği için birkaç eşyasını benim almamı istedi.


806 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024