En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
----------bir test seçiniz----------
En çok kullanılan 50 kelime
En çok kullanılan 100 kelime
En çok kullanılan 200 kelime
En çok kullanılan 400 kelime
En çok kullanılan 500 kelime
En çok kullanılan 1000 kelime
En çok kullanılan 2500 kelime
En çok kullanılan 5000 kelime
Tüm kelimeler
Boşluk doldurma (fiiller)
----------bir test seçiniz----------
En fazla kullanılan 50 fiil
En fazla kullanılan 100 fiil
En fazla kullanılan 200 fiil
En fazla kullanılan 300 fiil
En fazla kullanılan 400 fiil
En fazla kullanılan 500 fiil
Kelime tamamlama
----------bir test seçiniz----------
En çok kullanılan 50 kelime
En çok kullanılan 100 kelime
En çok kullanılan 200 kelime
En çok kullanılan 400 kelime
En çok kullanılan 500 kelime
En çok kullanılan 1000 kelime
En çok kullanılan 2500 kelime
En çok kullanılan 5000 kelime
Tüm kelimeler
Fiil tamamlama
----------bir test seçiniz----------
En çok kullanılan 50 fiil
En çok kullanılan 100 fiil
En çok kullanılan 200 fiil
En çok kullanılan 400 fiil
En çok kullanılan 500 fiil
Kelime Eşleştirme
----------bir test seçiniz----------
En çok kullanılan 50 kelime
En çok kullanılan 100 kelime
En çok kullanılan 200 kelime
En çok kullanılan 400 kelime
En çok kullanılan 500 kelime
En çok kullanılan 1000 kelime
En çok kullanılan 2500 kelime
En çok kullanılan 5000 kelime
Tüm kelimeler
Fiil Eşleştirme
----------bir test seçiniz----------
En çok kullanılan 50 fiil
En çok kullanılan 100 fiil
En çok kullanılan 200 fiil
En çok kullanılan 300 fiil
En çok kullanılan 400 fiil
En çok kullanılan 500 fiil
Kelime Telaffuzları
----------bir test seçiniz----------
En çok kullanılan 50 kelime
En çok kullanılan 100 kelime
En çok kullanılan 200 kelime
En çok kullanılan 400 kelime
En çok kullanılan 500 kelime
En çok kullanılan 1000 kelime
En çok kullanılan 2500 kelime
En çok kullanılan 5000 kelime
Tüm kelimeler
Fiil Telaffuzları
----------bir test seçiniz----------
En çok kullanılan 50 fiil
En çok kullanılan 100 fiil
En çok kullanılan 200 fiil
En çok kullanılan 300 fiil
En çok kullanılan 400 fiil
En çok kullanılan 500 fiil
Fiil çekim testleri
----------bir test seçiniz----------
En çok kullanılan 50 kelime
En çok kullanılan 100 kelime
En çok kullanılan 200 kelime
En çok kullanılan 300 kelime
En çok kullanılan 400 kelime
En çok kullanılan 500 kelime
sat ,
sat ,
sitting ,
sits
[sit] f. oturmak, poz vermek, modellik yapmak, sınava girmek, konmak, tünemek, kuluçkaya yatmak, toplanmak, oturuma katılmak, tam oturmak, yola getirmek, burnunu sürtmek, binmek, oturtmak
i. cumartesi
You've sat here for all these years and you don't even know how to gamble. Yıllardır buradasın ama hala nasıl kumar oynanacağını bilmiyorsun. I, uh, sat on a Clorox
bottle by mistake. Yanlışlıkla çamaşır suyu
şişesinin üzerine oturdum. And I just sat there thinking, Ve ben de oturmuş şöyle
düşünüyordum: You're a liar, Chris.
You sat there and you flat-out lied to me. Sen bir yalancısın Chris. Orada oturup
gözümün içine baka baka yalan söyledin. Samsa twisted round in his chair to look at them and sat there watching for a while. Samsa onlara bakmak için sandalyesinde döndü ve orada oturdu,bir süre izledi. 02.11.2010
karani - ?eviren: Duran
! I sat there for hours. Saatlerce orada oturdum. Alright, which one of you bitches sat on my dress? Peki, siz sürtüklerden hanginiz elbisemin üstüne oturdu? As I sat there, I had a strange feeling I was enjoying myself. I'd never really enjoyed Christmas before.
Orada oturduğumda, eğleniyormuşum gibi garip bir hisse kapıldım. Daha önce gerçekten hiç Noel’in tadını çıkarmamıştım.
So I just sat on the couch and I watched TV. Kanepeye oturup televizyon seyrettim. I had to bite my tongue to keep from telling her what I really thought.I sat through that whole silly conversation biting my tongue. Gerçekten ne düşündüğümü söylememek için çok çaba sarfettim bütün o aptal konuşma boyunca söylememek için çaba sarfederek oturdum. l first saw Colette at a concert. They were playing Berlioz. She sat 5 rows ahead of me, near the aisle. l spotted her immediately. Collette'yi konserde gördüm. Berlioz çalıyorlardı. Kendisi benden beş sıra önde koridor tarafında otutmuştu. Onu hemen fark ettim. For a few moments he sat despondently. Birkaç dakikalığına ümidini kesmiş bir halde oturdu. 01.03.2010
onr - ?eviren: derya
! We walked a little further, and then went in and sat for a while in the Green Park. Biraz daha uzağa yürüdük,ve sonra içeri girdik ve Green Park ta bir süre oturduk. 23.02.2010
onr - ?eviren: Duran
! My father sat very quietly while my mother sucked the life out of him. Annem O'nun hayat özünü sömürürken, babam usluca oturuyordu. - When other boys had their eyes on girls, I sat in Juvenile prison for having taken an old lame granny's sledge. Mikkonen.
- Diğer çocuklar gözlerini kızlardan ayıramazken, ben eski, garip bir büyükanne kızağını almak için çocuk hapishanesinde otururdum.
I sat down beside the fire, however, with the intention of awaiting him, however long he might be. Onu bekleme niyetiyle ,fakat ,ne kadar uzun olursa olsun ,ateşin yanına oturdum. 29.12.2009
onr - ?eviren: Duran
! and Samsa sat upright there in their marriage bed and had to make an effort to get over the shock caused by the cleaner before they could grasp what she was saying. 'Back to land again, and that's all the first figure,' said the Mock Turtle, suddenly dropping his voice; and the two creatures, who had been jumping about like mad things all this time, sat down again very sadly and quietly, and looked at Alice. 'It IS the same thing with you,' said the Hatter, and here the conversation dropped, and the party sat silent for a minute, while Alice thought over all she could remember about ravens and writing-desks, which wasn't much. 'There's PLENTY of room!' said Alice indignantly, and she sat down in a large arm-chair at one end of the table.306 c?mle