In another sharp contrast, the penultimate scene of the movie is a first person monologue by the Stalker's wife, where she looks directly into the camera and explains, with increasing authority, how she met the Stalker and decided to stick with him.
en.wikipedia.org/wiki/Stalker_(film)
Bir diğer keskin zıtlık, Stalker'in eşinin filmin sondan bir önceki sahnesinde kameraya doğrudan bakıp Stalker ile nasıl karşılaştığını ve onunla birlikte olmaya nasıl karar verdiğini artan bir yetkinlikle açıkladığı monologtur.
In my movies, there has been little to do in the way of animal rights. I have never worked in a movie with animals. No horse-riding, no trained dogs, lions, bears. A few actors, but what could I do? We had to have them.
Casey Affleck
Benim filmlerimde hayvan hakları konusunda yapacak çok az şey olmuştur,bir filmde asla hayvanlarla birlikte çalışmadım Ata binme yok,eğitimli köpekler,aslanlar,ayılar yok,fakat ne yapabilirdim ki?Onlara sahip olmak zorundaydık.
I race historic muscle cars back in Australia, and that's my hobby. And I try to race home as soon as I've finished aa movie but don't tell anyone.
Eric Bana
Avustralyaya geri dönerken yüksek performanslı tarihi arabalarla yarışırım,ve bu benim hobim.Ve filmi bitirir bitirmez ülkeme dönerken yarışmaya çalışırım,fakat kimseye söyleme.
- I thought you were all right in that one movie .
- Thank you.
- The one where you played a jewel thief.
- I never played a jewel thief.
- No? Who am I thinking of?
- I don't know.
- Bir filmde gayet iyi olduğunu düşünüyorum.
- Teşekkür ederim.
- Bir mücevher hırsızını oynadığın film.
- Ben hiç mücevher hırsızını oynamadım.
-Oynamadın mı? Kimi düşünüyorum o zaman?
- Bilmiyorum.
'm really proud of it. To me, it's a movie about character behavior and the pecking order of the pack, as well as the central character's massive survival guilt. Dwight Yoakam