go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 942 kişi  29 Mar 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

loved

loved, loved, loving, loves
s. sevgili, sevilen
  • The Victorians loved theatre, and most towns had at least one theatre or At Christmas, lucky children were taken to the pantomime.
    Viktorya dönemindekiler tiyatroyu severdi ve her kasabanın en az bir tiyatrosu vardı. Şanslı çocuklar yılbaşında pandomime götürülürdü.
  • I love you, David I do love you. I have always loved you.
    Seni seviyorum,David. Gerçekten seviyorum. Seni hep sevdim.
  • I loved almost everything about being a teacher, but I was an unusual teacher.
    Dan Simmons
    Öğretmen olmanın neredeyse her şeyini sevdim ama ben olağan dışı bir öğretmendim.
  • You told Chelsea you loved her, you gave her an engagement ring.
    Onu sevdiğini söyleyip, ona nişan yüzüğü verdin

  • And I loved him deeply.
    Onu çok seviyordum.

  • I love and am loved by a better man than he.
    ondan daha iyi bir erkek tarafından seviliyordum ve seviyordum.
  • I told her I loved her, and you know what she said?
    O'na, O'nu sevdiğimi söyledim. Ne cevap verdi, biliyor musun?

  • Nick, if you're staying, I'll gladly deliver a letter to your wife or loved one.
    Nick,eğer sen kalıyorsan ben zevkle karına ya da sevdiğine mektubunu yollayabilirim.
  • I loved playing the part of the feisty Annie Sullivan in The Miracle Worker.
    Mercedes McCambridge
    Mucizevi İşçi'de enerjik Annie Sullivan bölümünü oynamayı çok sevdim.
  • James and I have always loved each other as brother and sister; but of course he is young and has seen very little of life yet, and-and-well, he naturally did not wish to do anything like that yet.
    James ve ben birbirimizi kardeş gibi sevdik;fakat şüphesiz o gençti ve henüz hayata dair çok az şey görmüştü,ve ve şey,o,doğal olarak henüz öyle birşey yapmak istemiyordu.
  • When the princess had the prince's hair in her necklace thing, he loved her, in the movie we saw.
    İzlediğimiz filmde, prenses kolyesinde prensin saçını taşıyordu, prenste onu seviyordu.
  • He valued me because I was a good lawyer...but he loved me because I was,and am, a good son.
    İyi bir avukat olduğum için bana değer verdi…ama beni sevmesinin nedeni hep iyi bir evlat olmamdan.
  • As much as anyone,
    I loved him and trusted him.
    Herkesden daha fazla,
    onu sevdim ve ona güvendim.
  • There has always been one person in your life who's been there for you and loved you unconditionally.
    Hayatında senin yanında ve seni seven birilieri her zaman olmuştur.

  • The poor have only one advantage. They know when they are loved for themselves.
    Fakir insanların tek bir avantajı vardır. Kendilerinin sevildiği zamanı bilirler.
  • If you really loved me,
    you'd keep faking it.
    Eğer beni gerçekten sevseydin,
    numara yapmaya devam ederdin.
  • I need to be someplace where I'm appreciated, someplace where I'm nurtured and loved.
    Değerimin bilindiği bir yerde yaşamam gerek, sevilip, ilgi gördüğüm.

  • It was nice. It had a pool. The kids loved it.
    Çok güzeldi,havuz vardı. Çocuklar bayıldı.

  • You know your dad never cared about my size or what I said or who I ticked off and, in fact, I ticked off and, in fact, I think he loved me because of those things.
    Biliyorsun, baban asla benimle ilgilenmedi; ne ne söylediğimle nede kimi payladığımla, aslında azarladım ve aslında, sanırım yaptığım şeylerden ötürü beni sevdi.
  • I saw you loved me and I wanted to love you, but I was afraid of your demands.
    Beni sevdiğini biliyordum ve seni sevmek istedim ama ihtiyaçlarından korkmuştum.

822 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024