En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
zm. onu, ona, onun, o - No, take her to her father's house
until things are safe. Hayır, ortalık yatışana kadar
babasında kalsın. - No, I'm gonna call her a cab
and take a Viagra. Hayır, ona bir taksi yollayıp
bir viyagra alacağım. - No, I'm not going to ask her for a prenup.
Hayır, ona anlaşma ister mi
diye sormayacağım. - No, no, no, I'm not breaking up with her.
Hayır, hayır. O'nu terk etmeyeceğim.
- She said she wanted to spend
the rest of her life with me! Hayatının geri kalanını benimle
geçirmek istediğini söyledi!
- She said that I ruined her life.
Hayatını mahvettiğimi söyledi.
- She has someone in her life,
a guy who's helping her, Hayatında ona yardım eden
bir adam var. - In fact, when we got
back, I bought her a car. Hatta, döndüğümüzde ona
bir araba almıştım. - Do you remember that woman we ran into at the hospital? That talkative doctor will tell her all about us.
Hastanede rastladığımız şu kadını hatırlıyor musun? Bu geveze doktor, ona bizim hakkımızdaki her şeyi anlatacak.
- My patients love her.
Hastalarım onu çok sever.
- He heals everyone who is ill. But he couldn't help her husband. The bears tore him apart.
Hasta olan herkesi tedavi eder. Ama kocasına yardım edemedi. Ayılar onu parçaladı. - With her pregnancy, Eve underwent a complete change. She became cheerful, gentle and outgoing.She got lazy.
Hamilelikle birlikte Eve tamamen değişti. Güleryüzlü, kibar ve eğlenceli biri oldu. Tembelleşti de. - I'm still going to give it
to her. Hâlâ ona vereceğim.
- She's still weak, but she will pick up. By the way, she is not in her room. She is in the garden down there.
Hala çok güçsüz ama yakında toparlanacak. Bu arada odasında da değil, bahçeye kadar inmiş. - You're right. I do care about Chelsea. I'm crazy about her.
Haklısın. Chelsea'yi önemsiyorum. Ona deli oluyorum.
- We understand that you filed
a criminal complaint against her. Hakkında suç duyurusunda
bulunduğunuzu öğrendik.
- The judge and the twelve members of the jury are listening to her.
Hakim ve on iki jüri üyesi onu dinliyor.
- Come on. You know how
I feel about her. Hadi ama. Onun için
ne hissettiğimi biliyorsun. - A beautiful woman must expect to be more accountable for her steps, than one less attractive.
Samuel Richardson Güzel bir kadının, daha az çekici olana göre adımlarından daha sorumlu olması beklenmelidir. 18.06.2010 onr - ?eviren: derya !- A beautiful woman should break her mirror early.
Baltasar Gracian Güzel bir kadın aynasını erken kırmalıdır. 18.06.2010 onr - ?eviren: derya !
3,791 c?mle
|