go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 926 kişi  26 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » haven't

haven't

  • l'm glad you haven't gone abroad now.
    Yurtdışına şimdi gitmediğine sevindim.
  • I'm tired. Haven't slept all night. Bye.
    Yorgunum. Bütün gece uyumadım. Hoşça kal.
  • God, I haven't looked
    at this in years.
    Yıllardır görmemiştim bunları.
  • I haven't been happy in seven years.
    Yedi yıldır mutlu olmadım.
  • You are wrong now I was wrong then But haven't we the same faith......the same land......the same blood?
    Yanılıyorsun ve eskiden de ben yanılıyordum. Hepimiz aynı inanca...aynı toprağa...aynı kana sahip değil miyiz?
  • I haven't stayed at Vick chemical
    for 28 years because I love it.
    Vick chemical'ı çok sevdiğim için
    orada 28 yıl çalışmadım.
  • Oh, I'm sorry, Brian,
    I haven't gotten around to it.
    Üzgünüm Brian,
    okumaya vaktim olmadı.
  • I've decided to visits some places,i haven't been to in a long time.
    Uzun zamandır gitmediğim yerleri ziyaret etmeye karar verdim.
  • Because
    we haven't been arrested.
    Tutuklanmadık da ondan.
  • I haven't travelled much so far, in fact I've never been farther than the airport.
    Şu ana dek pek seyahat etmedim, aslında havaalanından daha uzağa gitmedim.
  • I have to stay with you for the time being,because I haven't got any money.
    Şimdilik seninle kalmak zorundayım,çünkü hiç param yok.
  • Now? I haven't finished my soup.
    Şimdi mi? Daha çorbamı bitirmedim.

  • I haven't known Sydney that long but I feel like I know her well enough to know that she doesn't just accept problems.
    Sydney’i o kadar uzun süredir tanımıyorum, ancak onu sorunları kabul etmediğini bilecek kadar iyi tanıdığımı sanıyorum.
  • I haven't slackened in my duties.The incredible improvement in my health makes my work easier.
    Sorumluluklarımı ihmal etmedim. Sağlığımdaki inanılmaz gelime işlerimi kolaylaştırıyor.
  • We haven't had much chance to talk about it you.
    Seninle bunun hakkında konuşma fırsatını pek bulamadık.
  • I haven't got to know you very well, but I can tell from our brief conversation that you are a very thoughtful young man.
    Seni çok iyi tanımıyorum, ama kısa görüşmemizden sonra şunu söyleyebilir ki sen çok düşünceli bir genç adamsın.
  • We haven't got time for a ballot.
    Seçim için zamanımız yok.
  • There is something I haven't told you. It hasn't been easy accepting the idea that my job requires me to collaborate with my father's killer.
    Sana söylemediğim bir şey var. İşimin babamın katiliyle işbirliği yapmamı gerektirdiği düşüncesini kabullenmek kolay olmadı.
  • How about the fiancée you haven't seen
    since this party started?
    Parti başladığından beri
    görmediğin nişanlıya ne dersin?
  • I'm sorry we haven't gotten you
    your money back yet.
    Paranızı henüz geri
    vermediğimiz için üzgünüm.


801 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024