go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 955 kişi  02 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

woman

s. kadın
i. bayan
  • No, this message was from some woman named Melissa.
    Hayır, bu mesaj, Melissa adındaki bir kadından gelmiş.

  • Whoever makes the mistake should suffer. But in our society -- no one sees the mistake of the man. The woman is always blamed.
    Hata yapan cezasını çekmeli. Ancak bizim toplumumuzda...kimse erkeklerin hatasını görmüyor. Her zaman kadınlar suçlanıyor.
  • Do you remember that woman we ran into at the hospital? That talkative doctor will tell her all about us.
    Hastanede rastladığımız şu kadını hatırlıyor musun? Bu geveze doktor, ona bizim hakkımızdaki her şeyi anlatacak.
  • A beautiful woman must expect to be more accountable for her steps, than one less attractive.
    Samuel Richardson
    Güzel bir kadının, daha az çekici olana göre adımlarından daha sorumlu olması beklenmelidir.
  • Nothing worse
    than a beautiful woman drinking alone.
    Güzel bir kadının yalnız içmesinden daha kötü
    bir şey yoktur.
  • She's a beautiful woman.
    Güzel bir kadın.
  • A beautiful woman can be painted as a totem only; not as a woman, but as a Madonna, a queen, a sphinx.
    Saul Steinberg
    Güzel bir kadın sadece totem olarak resmedilebilir; bir kadın olarak değil ama bir Meryem Ana, bir kraliçe, bir sfenks olarak.
  • A beautiful woman delights the eye; a wise woman, the understanding; a pure one, the soul.
    Minna Antrim
    Güzel bir kadın gözü memnun eder; akıllı bir kadın anlayışı; saf olanı ruhu.
  • A beautiful woman should break her mirror early.
    Baltasar Gracian
    Güzel bir kadın aynasını erken kırmalıdır.
  • There was a loud scream, and a woman slapped my face.
    Gürültülü bir çığlık oldu ve bir kadın yüzüme tokat attı.

  • A young woman was walking down the street.
    Genç bir kadın sokakta yürüyordu.

  • French women are totally unlike Americans. The American woman dominates the man .The French doesn't dominate him yet.
    Fransız kadınlar hiç Amerikalılar gibi değiller. Amerikalı kadınlar erkekleri hükmederler. Fransızlar ona daha hakimiyet kuramadılar.
  • He came to understand that the woman he had married was false
    Evlendiği kadının yanlış kişi olduğunu eninde sonunda anladı.
  • Yes, I did feel a special responsibility to be the first American woman in space.
    Sally Ride
    Evet, uzaydaki ilk Amerikalı kadın olarak özel bir sorumluluğum olduğunu hissediyorum.
  • The affections, the emotions between a man and a woman are anything but simple.
    Erkek ve kadın arasındaki o sevgi, o duygular basit olmaktan başka hiçbir şey değildir.
  • He's a woman stuck in a man's body.
    Erkek bedeninde bir kadın o.
  • A woman doing a man's job is competitive both sexually and economically.
    Erkeğin işini yapan bir kadın hem cinsel hem de ekonomik olarak rekabetçidir.
  • You would know about being emotionally attached to a woman - Your judgement's impaired.
    Duygusal olarak bir kadına bağlanmak nasıldır bilirsin. Değer yargıların zarar görür.
  • Yeah, well, you can't
    make sense out of a woman.
    Doğrudur, ama kadınların hareketlerinden
    anlam çıkarmamalısın.
  • My point is that Judith has become a warm, nurturing woman.
    Demek istediğim, Judith sıcak, daha sevecen bir kadın olmuş.


1,445 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024