go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 2010 kişi  06 Eyl 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

with

ed. ile, birlikte
  • You've done a tremendous job with the Shangri-La over the last 16 years. l don't think anybody can dispute that.
    Geçen 16 sene sen Shangrilayla çok iyi iş çıkardın. Buna kimsenin itiraz edebileceğini sanmıyorum.
  • With all the worry they had been having of late her cheeks had become pale, but, while they were talking, and Samsa were struck, almost simultaneously, with the thought of how their daughter was blossoming into a well built and beautiful young lady.
    Gecikmeyle ilgili onların yaşadığı bütün endişeden dolayı onun yanakları solmuştu,fakat onlar konuşuyorlarken,ve onların kızının nasıl gelişeceği ve güzel genç bir bayan olacağı düşüncesiyle,neredeyse aynı anda,Samsa rahatsız oldu.
  • Midnight.--I have had a long talk with the Count.
    Geceyarısı.--Kont ile uzun bir konuşma yaptım.
  • The night is about to pass. Even the Moon is waning. The stars are disappearing.A painful, restless hour; the night passes'Carried away with the Moon'
    Gece bitmek üzere. Ay bile küçülüyor. Yıldızlar gözden kayboluyor. Ağrılı, dinlenmesiz bir saat, gece ayla taşınarak uzaklaşıyor.
  • Gary Cooper was a good friend. He was a great nature lover. He was like an American Indian, he knew every leaf that was turned over. It was an education to go for a walk with him.
    Richard Widmark
    Gary Cooper iyi bir dosttu. Büyük bir doğa aşığıydı. Bir Kızılderili gibiydi, dönen her bir yaprağı bilirdi. Onunla yürüyüşe gitmek bir eğitimdi.
  • Fyodor's in bed with the plague. He can't open his eyes. He will pass away at any moment. I can't stand it any more.
    Fyodor vebadan yatağa düştü. gözlerini açamıyor. Her an ölebilir. Artık buna dayanamıyorum.
  • Fyodor is in bed with the plague. He can't open his eyes. He will pass away at any moment. I can't stand it any more
    Fyodor felç yüzünden yatakta. Gözlerini açamıyor. Her an ölebilir. Buna daha fazla dayanamıyorum.
  • What's with the French service?
    Fransız servise ne oldu böyle?
  • Did you hear that Finch ha an affair with an older woman?
    Finch’in yaşlı bir kadınla olan ilişkisini biliyor muydun?

  • The freshest moments in my films have always been with unknown actors.
    John Singleton
    Filmlerimdeki en canlı anlar her zaman bilinmeyen aktörlerleydi.
  • Fei was an ex-cop fired for concealing his heavy debts to the triads and close connection with them
    Fei, Triad’lara olan büyük borçlarını ve onlarla olan yakın bağlantısını gizlediği için kovulan eski bir polisti.
  • We're with the FBI. You wanna tell us about your cable hookup?
    FBI ile birlikteyiz. Kablolu bağlantınızla ilgili ne diyeceksiniz?

  • I like beans with rice.
    Fasülyeyi pilav ile severim.
  • They covered the floor with flour last night to see if the rats waded around in it. They can see their footprints.
    Farelerin etrafta dolaşıp dolaşmadığını görmek için, zemini unla kapladılar. Ayak izlerini görebiliyorlardı.
  • But I'd better take him his fan and gloves-that is, if I can find them.' As she said this, she came upon a neat little house, on the door of which was a bright brass plate with the name 'W.
    Fakat ona vantilatörünü ve eldivenlerini götürsem iyi olur,yani,onları bulabilirsem,o bunu söylerken muntazam küçük bir eve rastladı,kapısında pirinçten yapılmış W yazılı bir levha vardı.
  • But the lover's power is the poet's power. He can make love from all the common strings with which this world is strung.
    Amelia Barr
    Fakat aşığın gücü şairin gücüdür.o,Dünyanın takıldığı tüm ortak çalgılardan aşkı yapabilir.
  • -A mere butler with the intellectual capacity of a squashed apricot can be of no use to us.
    -Indeed yes, sir.
    Ezik kayısı gibi bir zekaya sahip bir kahya bize yaramaz.
    -Gerçekten öyle efendim.
  • Hail Mary, full of grace.
    The Lord is with thee.
    Ey Meryem, merhamet dolusun.
    Tanrı seninle beraber.
  • They got married and then there was a party With the thunder of the artillery and shells bursting all around. .I think people were even dancing.Someone had an accordion.
    Evlendiler ve sonra bir parti oldu. Gökgürültüsüne benzer top patlamaları ve infilak eden bombalarla çevrede. Sanırım, insanlar dans bile ediyorlardı. Birisinin akordiyonu vardı.
  • Yeah. What? There's something wrong with that? I'm a character.
    Evet. Ne? Bununla ilgili bir sorun mu var? Ben bir karakterim.


26,386 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025