go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 257 kişi  19 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

see

saw, seen, seeing, sees
f. görmek
i. papalık
  • It takes little talent to see what lies under one's nose, a good deal to know in what direction to point that organ.
    W. H. Auden
    Birinin burnunun altında ne uzandığını görmek biraz yetenek ister,o organı gösterecek yönü bilmek epeyce yetenek ister.
  • To love someone is to see a miracle invisible to others.
    Francois Mauriac
    Birini sevmek başkalarına görünmeyen bir mucizeyi görmektir.
  • They used to see each other.
    Birbirleri ile görüşürlerdi.
  • When I see an egg I could look at it for hours.
    Bir yumurta gördüğüm zaman, saatlerce ona bakabilirdim.
  • Smile at a stranger. See what happens.
    Patti LuPone
    Bir yabancıya gülümse.Ne olduğunu gör.
  • You said you want to see something, otherwise.Yeah, otherwise, l'll damn well kill you.
    Bir şeyler görmek istediğini söyledin, aksi takdirde,evet aksi takdirde, lanet olası seni öldüreceğim.
  • You said that I
    should see a psychiatrist.
    Bir psikiyatristle görüşmemi söyledi.
  • One tallow stain, or even two, might come by chance; but when I see no less than five, I think that there can be little doubt that the individual must be brought into frequent contact with burning tallow-walks upstairs at night probably with his hat in one hand and a guttering candle in the other.
    Bir mum yağı lekesi hatta iki tane bile,tesadüfen olabilir;fakat beşten daha az görmediğimde,sanırım bireyin muhtemelen bir elinde şapkası,diğerinde mum yukarı kata yanan mum yürüyüşleriyle sık sık temas kurmaları için getirilmeleri gerektiği konusunda biraz şüphe olabilir .
  • I just think it's my responsibility as a human being and an entertainer to see the soldiers.
    Coolio
    Bir insan ve eğlendiren biri olarak askerleri görmenin benim sorumluluğum olduğunu düşünüyorum, sadece.
  • One day you'll see that your agreement is one-sided.You'll see you're harboring a guilt, just like everyone else.
    Bir gün anlaşmanın tek taraflı olduğunu göreceksin. Başka herkes gibi bir suçu gizlediğini anlayacaksın.
  • I could see if I was a pharmacist.
    Bir eczacı olsam, anlarım.

  • Well, let's see.
    Bir düşüneyim.

  • You better see a doctor and get some x-rays.
    Bir doktora gidip röntgen çektirsen iyi olur.

  • Yeah, I'm gonna go back and
    see what else she has to say.
    Bir daha gidip başka söyleyecekleri
    var mı diye bakayım.
  • I'll see what I can do.
    Bir bakayım.

  • Let's see.
    Bir bakalım.
  • Let's see.
    Bir bakalım.
  • Let's see, five dollars...
    Bir bakalım, 5 dolar...

  • I know (sob), but… perhaps we’ll never see each other again!
    Biliyorum (hıçkırık), ama… belki de birbirimizi hiç görmeyeceğiz!

  • May I see your ticket, please?
    Biletinizi görebilir miyim, lütfen?


5,635 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024