go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 511 kişi  27 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

reason

f. sonuca varmak, düşünüp taşınmak
i. sebep, akıl
  • They didn't change the decision just the reason for the decision.
    Kararı değiştirmediler, sadece kararın sebebini değiştirdiler.
  • How can the jury accurately estimate the testimony being given here unless they first know the reason behind this whole trial.
    Juri, öncelikle bütün bu duruşmanın arkasındaki sebebi bilmezse, burada verilen ifadeyi nasıl doğru bir şekilde değerlendirebilir.
  • You said you wanted to know the real reason behind your employment. I've already given you a reason: To keep the pharmaceuticals now under development.
    İstihdamının ardındaki gerçek sebebi bilmek istediğini söylemiştin. Sana bir sebep verdim bile: şu anda gelişme halinde olan ilaçları korumak.
  • The reason people think it's important to be white is that they think it's important not to be black.
    James Baldwin
    İnsanların beyaz olmanın önemli olduğunu düşünmelerinin nedeni siyah olmamanın önemli olduğunu düşünmeleridir.
  • I'll tell you reason number one:
    İlk sebebini söyleyeyim size :

  • The reason I barged in was to apologize for threatening to kick your ass.
    İçeri dalmamın nedeni, kıçını tekmeleme tehditi için özür dilemekti.

  • I can't always get away on schedule. Don't forget, I still have to give Crichton some reason for my absence.
    Her zaman belli bir zaman diliminde kaçıp gidemem. Unutma ki hala Crichton'a yokluğum için bir mazeret iletmek durumundayım.
  • I've been gaining a little weight for some reason.
    Her nedense, son zamanlarda kilo alıyorum.

  • The main reason both my marriage has failed, was sexual
    Her iki evliliğimin de başarısızlıkla sonuçlanmasının nedeni seks ile ilgiliydi.
  • No. That's no reason to kill yourself.
    Hayır. Bu kendini öldürmen için bir sbep değil.

  • The reason for his mysterious death was found after the cardiological examination.
    Gizemli ölümünün nedeni ancak kardiyolojik muayene ile anlaşıldı.
  • Well, I can't think of
    any good reason why not.
    Evlenmemek için iyi
    bir neden düşünemiyorum.
  • Another reason I think you were adopted.
    Evlatlık olduğunu düşünmem
    için bir neden daha.
  • If you're using my marriage as some victory......then there's no reason why you shouldn't go back.You gave me my first glimpse of a real life......and then you told me to carry on with a false one.No one can endure that.
    Eğer evliliğimi bir çeşit zafer olarak kullanıyorsan…geri gitmemen için hiçbir sebep yok. Gerçek bir hayatın nasıl olacağına dair ilk işaretleri bana sen verdin…ve sonra düzmece bir şeyle devam etmemi söyledin.Kimse buna katlanamaz.
  • To tell you the truth I didn't exactly plan on having a baby. In fact, the baby was the reason we got married.
    Doğruyu söylemek gerekirse bebek sahibi olmayı pek de planlamadım. Aslında, evlenmemizin nedeni bebekti.
  • The reason of eustasy is global warming.
    Deniz seviyesindeki küresel değişimlerin nedeni küresel ısınmadır.
  • For some reason, I decided to hide it in my laundry bag...
    Çamaşır torbama saklayayım dedim...

  • The reason we came here today is that lkari's been absent ever since then.So, we came to see if he was okay.
    Bugün buraya geleme sebebimiz Ikari'nin uzun süredir gelmeyişidir. Bu sebele iyi olup olmadığını görmeye geldik.
  • That's fair enough. But we have no reason to congratulate ourselves.
    Bu yeterince adil. Ancak kendimizi tebrik edecek hiçbir gerekçemiz yok.
  • The reason for this meeting...is to tell you that you killed my son.
    Bu toplantının nedeni... sana oğlumu öldürdüğünü söylemektir.

1,292 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024