go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 846 kişi  03 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

part

f. ayırmak
i. kısım
ök. yarı, kısmen
  • The weirdest part about it is this gear assembly.It's a part of it that doesn't seem to serve any real purpose.
    Onla ilgili en tuhaf parça bu dişli mekanizmadır. Herhangi bir gerçek amaca uygun görünmeyen bir parçadır.
  • Sally would not accept only part of the money. She wanted all or nothing.
    O,paranın bir kısmını kabul etmezdi,ya hepsini isterdi yada hiç.
  • I loved playing the part of the feisty Annie Sullivan in The Miracle Worker.
    Mercedes McCambridge
    Mucizevi İşçi'de enerjik Annie Sullivan bölümünü oynamayı çok sevdim.
  • Please don't misunderstand me, Mr Richards. I think part of Miss Channing's greatness lies in her ability to pick the best plays.
    Lütfen beni yalnış anlamayın, BayRichards. sdanırım Bayan Channing'in büyüklüğünün bir kısmı en iyi oyunları seçmesindeki ustalığında yatıyor.

  • Keep italian in your hear, let it always be a part of you. Never Iet it fade away
    Kulağından asla İtalyanca'yı uzak tutma, her zaman bir parçan olmasına müsaade et, asla sönüp yok olmasına izin verme.
  • Well, that's not the scary part.
    Korkunç kısmı bu değil.

  • It was the better part of an hour when the Count returned.
    Kont geri döndüğünde, bir saatin eniyi kısmıydı.
  • That part of my book is
    getting bigger and bigger.
    Kitabın o bölümü giderek büyüyor.
  • And the best part about it is
    that you had the perfect person to frame.
    İşin iyi tarafı da iftira atmak
    için harika bir kişi de vardı.

  • Even worse than no remembering are the dreams. I can't tell if they're part of something that really happened or my mind trying to fill in the blanks so I can get answers.
    Hiçbir şey hatırlamamaktan daha kötüsü rüyalar. Rüyalarımın gerçekten yaşanmış bir şeylerin parçası mı olduğunu, yoksa bazı cevaplar bulabilmem için zihnimin boşlukları mı doldurduğunu bilemiyorum.
  • Anyway, if I had this part in the picture,
    it puts me right back on top again.
    Her neyse, eğer filmde o rolü
    alabilirsem, tekrar zirveye çıkarım.
  • Give Johnny the part in that war film
    you're starting next week.
    Haftaya başlayacağınız filmde
    Johnny'e o rolü verin.
  • We had a lousy bench last year. We had to play a lot of injured ball players. That's part of the job.
    Geçen sene yedeklerimiz berbat durumdaydı. Birçok sakat top oyuncusunu oynatmak zorunda kaldık. İşin bir kısmı da bu.
  • Victor must accept the loser's family as part of his own
    Galip, yenilenin ailesini kendi ailesinden bir parça gibi kabul etmeli.
  • I guess her fiancé
    forgot to tell us that part.
    Galiba nişanlısı bu kısmı
    bize söylemeyi unuttu.

  • Although the physical part is amazing.
    Fiziksel yönü muhteşem olmasına rağmen.

  • Yeah, I heard that part.
    Evet, bu kısımı duydum.

  • A good part of his present position at the institute is due to your valuable research.
    Enstitüdeki şu andaki poziyonunun önemli bir kısmını senin değerli araştırmalarına borçludur.
  • The hardest part is that card. The card is a killer.
    En zor kısmı ise kart. Kart sizi mahveder.

  • And the best part is now I don't have to wear my good one every day.
    En iyi tarafı ise


2,744 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024