go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 446 kişi  20 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

once

zf. bir zamanlar
i. bir kere
bğ. olur olmaz
  • once again, she dropped
    you like a lead turd.
    …ve sanki bir pislik torbası
    atarcasına seni tekrar terk etti.
  • - New life. You better treasure your girlfriend and start to live. She begs me non-stop asking me not to hurt you.
    - Why do you have to do this?
    - l remember my brother once said. There isn't a guy l can trust. lf l've to die l want to die in the arms of someone whom l trust.
    - Why do you choose me?
    - Because...you're a nice man, Lon.

    Yeni hayat. Kız arkadaşının değerini bilip yaşamaya başlasan iyi olur. Durmadan seni incitmememi isteyip yalvarıyor.
    - Neden bunu yapmak zorundasın?
    - Bir keresinde kardeşimin dediği şeyi hatırlıyorum. Güvenebileceğim hiç birisi yok. Eğer ölmem gerekirse güvenebileceğim birinin kollarında ölmek isterim.
    - Neden beni seçtin?
    - Çünkü... sen hoş bir adamsın, Lon.
  • He has been to jail three times. Twice for burglary and once for blackmail.
    Üç kere hapse girdi. İki kere hırsızlıktan, bir kere de şantajdan.
  • Uh, once again,
    my deepest sympathies.
    Tekrardan başın sağ olsun.
  • Don't keep thinking about that tragedy. "ln any event," you must tell your mum seriously once again that tragedy had happened.
    Şu trajediyi düşünüp durmayı kes. “Ne olursa olsun” annene bir kez daha ciddi şekilde şu trajedinin başına geldiğini anlatmalısın.
  • Well, I think it'd be helpful if
    you and I were to meet once a month
    Sizinle ayda bir kere görüşsek iyi olur.
  • I had to save my bleeding self, didn´t I? Made me feel rough, though.It would make some sense to a psychiatrist.You know what? I wish just for once I could get myself to do something good in my dreams.
    Sızımı korumalıydım, değil mi? Gerçi, kendimi kötü hissetmeme yol açtı bu. Bir psikiyatriste anlamlı gelebilir. Biliyor musun? Hayatımda bir kez olsun, hayallerimdeki iyi bir şeyi yapmak istiyorum,
  • l promise you: once you finish your task in Taiwan we'll get enough money to go home.
    Sana söz veriyorum: Tayvan' daki görevini bitirir bitirmez, eve dönmek için yeterli paramız olacak.
  • It's just I once had an orgasm
    with a lawn dart in my foot.
    Sadece, bir keresinde ayağıma
    dart oku batmışken orgazm olmuştum.
  • I'm only going to use it just the once.
    Sadece bir defaya mahsus kullanacağım.

  • Before Polina would find herself once again in the arms of his rival the odious John Shaw, He pondered the engagement
    Polina bir kez daha kendini rakibi ,iğrenç John Shaw'ın kollarında bulmadan önce nişan işini düşünüp taşındı.
  • We used to go there about once a week and visit all the departments.
    Oraya haftada bir kez giderdik ve bütün departmanı dolaşırdık.
  • Wouldn't it be a good deed to visit him once a week?
    Onu haftada bir ziyaret etmek iyi bir hareket olmaz mı?
  • I have never once seen him eat seedless raspberry jam.
    Onu daha önce çekirdeksiz frambuaz reçeli yerken görmedim

  • You're gonna be hearing a lot
    worse once you go to school.
    Okula gittiğinde bunlardan çok daha
    kötülerini duyacaksın.
  • What you've become, Gabriel. You, who were once exalted above all others.
    Ne hale geldin Cebrail? Sen ki bir zamanlar bütün varlıklardan daha üstündün.
  • Green hill and perfumed shore of my homeland I shall never see you again Oh cool valleys,blessed, tranquil refuge which once was promised to me by love.
    Memleketimin yeşil tepesi ve parfüm kokan kıyıları, sizleri bir daha asla göremeyeceğim.Ah, sakin vadilerim,bana bir zamanlar aşk tarafından söz verilmiş huzurlu barınak…
  • Marshall has a photographic memory. Once the files flash across the screen, he'll remember them
    Marshall'ın fotoğrafik bir hafızası var. Dosyalar ekrana çıkar çıkmaz, onları hatırlayacaktır.
  • I put my pantyhose on the radiator. Once they're dry, I'll leave.
    Külotlu çorabımı radyatörün üstüne koydum. Kuruduğunda, çıkacağım.
  • I can only have dinner with my girlfriends once a month instead of once a week.
    Andrea Jung
    Kız arkadaşlarımla haftada bir yerine sadece ayda bir kez akşam yemeği yiyebiliyorum.

1,632 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024