En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
 ed. nin, ın, den, li, yüzünden Have you used
any of them yet? Herhangi birini kullandın mı?
  Anyone can do any amount of work, provided it isn't the work he is supposed be doing at that moment.
Robert Benchley
Herhangi biri herhangi bir miktardaki işi,o anda yapmaları beklenmemesi şartıyla,yapabilir.11.06.2010 karani - ?eviren: Duran ! If we don't get a piece of that action,
we risk everything in ten years' time. Herhangi bir pay almazsak,
on yıl içerisinde her şeyi kaybedebiliriz. We'll each start on our own side of the fence. ls that a deal? Herbirimiz çitin kendi tarafımızda bulunan bölümden başlayacağız. Anlaştık mı? Within each seed.. there is a promise of a flower And within each death, no matter how small...there's always a new life. Herbir tohumun içinde...bir çiçek vaadi vardır. Ve herbir ölümde, ne kadar küçük olursa olsun...her zaman bir hayat vardır. I had always heard your entire life flashes in front of your eyes the second before you die. Her zaman, ölmeden önceki anda tüm hayatının gözlerinin önünden geçip gittiğini duymuştum. You always do the opposite of what l tell you! Her zaman sana söylediğimin tersini yapıyorsun. He's always thinking on
the edges of where you are. Her zaman bulunduğunuz yerin
sınırlarındadır. Each text is identified with an icon showing the level of English used on it. Her yazılı metinin, içinde kullanılan İngilizce seviyesini gösteren bir ikonu vardır. Every tomorrow has two handles. We can take hold of it with the handle of anxiety or the handle of faith.
Henry Ward Beecher
Her yarının iki tane tutma yeri vardır. Korku tutmacıyla tutabiliriz veya kader tutmacıyla.09.06.2010 karani - ?eviren: derya ! I've taken care of everything. I've confirmed the plane reservation... Her şeyin icabına baktım. Uçak rezervasyonunu onaylattım...
  I'll take care of everything. Her şeyin icabına bakarım. You put down anything in pants. But verbal volleyball is not my idea of a relationship. Her şeyi pantolon aranda değerlendiriyorsun. Ama sözlü voleybol, benim bir ilişkiden beklentim dahilinde değil. I'm sorry I made such a big deal out of everything. Her şeyi bu kadar büyüttüğüm için özür dilerim.
  He will want his version emphasized to prove that he was right, in spite of everything.
Her şeye rağmen haklı olduğunu kanıtlamak için, kendi yorumunun üzerinde durulmasını isteyecek.
On top of everything else, she actually let me put my train set in her back room. Her şeyden öte, tren setimi arka odasına koymama izin veriyor.
  First of all, I made plans with Elaine. Her şeyden önce, EIaine ile planımız var.
  Everything's very perfectly balanced; for all the horrible things in the world there's lots of good things.
John Frusciante Her şey çok mükemmel bir şekilde dengede; dünyadaki tüm korkunç şeyler için bir sürü güzel şey var.18.06.2010 onr - ?eviren: derya ! I mean, the whole thing is ironic. Think of it. Her şey çok ironik değil mi? Düşünsene.
  I mean, the whole thing was taken out of context. It was a joke. Her şey çığırından çıktı. Sadece bir şakaydı.
  
91,407 c?mle
|