go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 590 kişi  29 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

of

ed. nin, ın, den, li, yüzünden
  • I like to think I had
    a bit of a hand in that.
    Yetişmesinde katkım olduğunu
    düşünmek hoşuma gidiyor.
  • It's unlikely that they would have left the ship,if they had an ample supply of food.
    Yeterli yiyecekleri olsaydı gemiyi terk etmiş olmaları uzak bir ihtimaldi.
  • A simple enough pleasure, surely, to have breakfast alone with one's husband, but how seldom married people in the midst of life achieve it.
    Anne Spencer
    Yeterince basit bir zevktir, kesinlikle, birinin kocasıyla yalnız başına kahvaltı etmesi; fakat hayatlarının ortasındaki ne kadar az sayıda evli insan bunu başarıyor.
  • Talent is an accident of genes - and a responsibility.
    Alan Rickman
    Yetenek genlerin kazasıdır - ve bir sorumluluktur.
  • The miracle on earth are the laws of heaven.
    Jean Paul
    Yeryüzündeki mucize cennetin kanunlarıdır.
  • We are getting a localised vibration of the drive train and a minor oil leak.
    Yerleşimde, sürüş denemesi yapılan trenin ve bir petrol sızıntısının titreşimini alyoruz.
  • We're short of space. And it's important for you to use your talents. Let me help you pack.
    Yerimiz yeterli değil. Ayrıca, senin için yeteneklerini kullanmak önemli. İzin ver eşyalarını toplamana yardım edeyim.
  • They would if they were interested in keeping the place. But they aren't. The archbishop wants to sell this building to the Board of Education.
    Yeri muhafaza etmek isteselerdi yaparlardı. Ama ilgilenmiyorlar. Başpiskopos bu binayı Eğitim Kuruluna satmak istiyor.
  • To admit one's defeat is also a victory of a kind.So in fact we've won!
    Yenilgiyi kabullenmekte bir zaferdir, yani aslında biz kazandık!
  • The word failure is not part of my vocabulary.
    Yenilgi kalimesi, benim kelime dağarcığıma ait bir kelime değil.
  • The newly formed Marilyn Monroe Productions would be paid $100,000 plus a share of profits for each film.
    Yeni kurulan Mariln Monroe Yapım Şirketi, kendisine yapılan 100.000 dolarlıködemenin yanı sıra her yapımın karında da pay alacak.
  • He likes the twentieth dynasty of the New Empire. That's his specialty.
    Yeni İmparatorluğu'nun yirminci hanedanlığını seviyor. Bu onun uzmanlık alanıdır.
  • - New life. You better treasure your girlfriend and start to live. She begs me non-stop asking me not to hurt you.
    - Why do you have to do this?
    - l remember my brother once said. There isn't a guy l can trust. lf l've to die l want to die in the arms of someone whom l trust.
    - Why do you choose me?
    - Because...you're a nice man, Lon.

    Yeni hayat. Kız arkadaşının değerini bilip yaşamaya başlasan iyi olur. Durmadan seni incitmememi isteyip yalvarıyor.
    - Neden bunu yapmak zorundasın?
    - Bir keresinde kardeşimin dediği şeyi hatırlıyorum. Güvenebileceğim hiç birisi yok. Eğer ölmem gerekirse güvenebileceğim birinin kollarında ölmek isterim.
    - Neden beni seçtin?
    - Çünkü... sen hoş bir adamsın, Lon.
  • Let's start by looking at construction costs of our new factory
    Yeni fabrikamızın inşaat maliyetlerine bakarak işe koyulalım-başlayalım.
  • Get a new dress and a nice pair of shoes. Be at my hotel around 7:00.
    Yeni bir elbise ve hoş bir çift ayakkabı al. 7.00 civarında otelde ol.
  • In search of a new land of gold, we have decided to put an end to the quirks of fate .
    Yeni bir altın diyarı bulma umuduyla, kaderin cilvelerine artık dur demeye karar verdik.
  • The new vip room is finally a proper VIP room serving some of the best cocktails at reasonable price
    Yeni "çok önemli kişi"odalarında, nihayet mantıklı fiyatlara, en iyi kokteyllerden bazılarının servisi yapılıyor.
  • People taking photographs of their meals are not critics; they are from the United States.
    Louis de Bernieres
    Yemeklerinin fotoğraflarını çeken insanlar eleştirmen değil; Amerikalıdır.
    Louis de Bernieres
  • The food isn't too bad. It's very different from the food that the astronauts ate in the very early days of the space program.
    Sally Ride
    Yemekler çok kötü değil. Astronotların uzay programının çok erken dönemlerinde yedikleri yiyeceklerden çok farklı.
  • All seven of us. We never heard from her again.
    Yedimizi birden. Bir daha ondan hiç haber alamadık.


91,407 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024