go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 476 kişi  06 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

meet

f. görüşme yapmak, karşılaşmak
i. karşılaşma
s. uygun
  • To be frank, I don't wish to meet Nick Impossible, sir - I have his every step under observation
    Dürüst olmak gerekirse, Frank Impossible ile karşılaşmak istemiyorum, bayım – Onun her adımını gözetliyorum ben zaten!
  • And he goes, "Oh, yeah, you're Jeanette's friend. We did meet once."
    Dedi ki, "Evet, sen Jeanette'in arkadaşısın. Bir kere tanışmıştık."

  • Later you'll meet the gallery owner.
    Daha sonra galeri sahibiyle görüşeceksin.
  • Wake Cooper.
    Meet me in the office.
    Cooper'ı uyandır.
    Ofiste buluşalım.
  • I’m going to rent a big car, meet my girlfriend, and take her to an expensive restaurant.
    Büyük bir araba kiralayacağım, kız arkadaşımla buluşacağım ve onu pahalı bir restorana götüreceğim.

  • He did eventually meet a girl, though. She was much younger than him and very beautiful. He fell in love with her.
    Buna rağmen sonunda bir kızla karşılaştı. Kendisinden çok daha genç ve çok güzeldi. Ona âşık oldu.
  • I want you to meet my husband, Dale.
    Bu benim kocam, Dale.
  • I did not expect to meet a person of such importance.You do me a great honor.
    Böylesine önemli biriyle tanışmayı beklemiyordum. Bana büyük şeref verdiniz.
  • You gonna let us meet your hero?
    -Catch, this is Ray.
    -Hi, Ray.
    -Catch.Why don't you join us?
    Bizi kahramanınla tanıştıracak mısın?
    Catch, bu Ray.
    -Selam Ray.
    -Catch neden bize katılmıyorsun?
  • One is to a firm in the City, the other is to the young lady's stepfather, Mr. Windibank, asking him whether he could meet us here at six o'clock to-morrow evening.
    Biri şehirdeki bir firmaya,diğeri genç bayanın üvey babasına,Bay Windibank'a,ona yarın akşam saat altıda bizi burada karşılayabilip karşılamayacağını sorduk.
  • As much as I'd like to meet the tooth fairy on an evening walk, I don't really believe it can happen.
    Chris Van Allsburg
    Bir akşam yürüyüşünde bir diş perisiyle karşılaşmak istediğim kadar çok,onun olabileceğine gerçekten inanmamıştım.
  • He wanted me to fly you and meet him afterwards.
    Benden seni uçurmamı ve sonra kendisini karşılamamı istedi.
  • Why can't I meet a Kennedy?
    Ben neden bir Kennedy ile tanışamıyorum ki?

  • Nice to meet you, too.
    Ben de.

  • l know you both meet in my absence. The world knows, Mohan'swife -- does not love him.
    Ben burada yokken ikinizin arşılaştığını biliyorum. Mohan'ın eşinin onu sevmediğini .. dünya bilir.
  • Maybe we were meant to meet that night. The night I held your hand.
    Belki o gece karşılaşmamız kaderdi. Elini tuttuğum gece.
  • You'll meet somebody else.
    Başkasıyla tanışacaksın.
  • Where else is he going to meet a girl like that?
    Başka nerede böyle bir
    kızla tanışabilir?
  • I'll meet you back here in 15 minutes.
    15 dakika sonra burada buluşuruz.

  • Would I meet your children?
    When would I meet your children?
    ..diye sorsam yalan
    söylüyor olurdum.

735 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024