go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 958 kişi  18 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

look

looked, looked, looking, looks
f. bakmak, görünmek
i. bakış
ünl. bakın
  • - Okay Jin, go wash up. You're really not going to eat. Aren't you hungry? You should look at me when I talk to you.
    - I'm not hungry.
    - Tamam Jin, git ellerini yıka. Pek yemeyeceksin galiba. Aç değil misin? Seninle konuşurken bana bakmalısın.
    - Aç değilim.
  • - Let's get this straight. Marty is your kid, not mine. All the world's money wouldn't help that lazy bum.
    - Stop it, Biff. Just stop it.
    - Look at him. He's a butthead, just like his old man was.
    - Don't you dare to talk about him like that.
    - Şunu doğru anlayalım. Marty senin çocuğun, benim değil. Dünyadaki tüm paraların bu tembel serseriye yardımı olmaz.
    - Kes şunu Biff. Kes şunu.
    - Ona bir bak. Kalın kafalı aynı babası gibi.
    - Onun hakkında bu şekilde konuşmaya cüret etme sakın.
  • - Look at this. - Why didn't you shave this morning?
    - Şuna bak. - Bu sabah neden tıraş olmadın?

  • - l change the schedule.
    - Don't change it because of me. I'll be all right in a minute. Can you lend me a handkerchief? I must look awful.
    - Programı değiştirdim.
    - Benim için değiştirme. Birazdan düzelirim. Ban bir mendil verebilir misin? Korkunç görünüyor olmalıyım.
  • - I'm glad you're not a cop.
    - Did you do something wrong?
    - Do I look like I did something wrong?
    - I don't know.
    - Do I look like a thief? Or a killer? If so, you shouldn't have left me with the kids.
    - Polis olmadığına sevindim.
    - Yanlış birşey mi yaptın?
    - Yanlış birşy yapmış gibi mi görünüyorum?
    - Bilmem.
    - Hırsıza mı benziyorum? Ya da katile? Eğer öyleyse, beni çocuklarla bırakmamalıydın.
  • - I'm glad you're not a cop.
    - Did you do something wrong?
    - Do I look like I did something wrong?
    - I don't know.
    - Do I look like a thief? Or a murderer? If so, you shouldn't have left me with the kids.
    - Polis olmadığına sevindim.
    - Yanlış birşey mi yaptın?
    - Yanlış birşy yapmış gibi mi görünüyorum?
    - Bilmem.
    - Hırsıza mı benziyorum? Ya da katile? Eğer öyleyse, beni çocuklarla bırakmamalıydın.
  • - You look terrific on the floor.
    - Are you a dance judge or something?
    - Pistte bir harikasın.
    - Nesin sen, dans jürisi falan mı?
  • - Do you want to get killed?
    - I won't say no to a fortune.
    - If Peter was murdered, there must be a big story behind his death
    - He is not to be trusted. I wish I could believe Peter for once.
    - Please let me look into the case.
    - You?
    - One week. You can take one week's leave.
    - Öldürülmek mi istiyorsun?
    - Talihe hayır demem.
    - Eğer Peter öldürüldüyse, ölümünün arkasında büyük bir hikaye olmalı.
    - Güveniecek biri değil. Keşke Peter'a bir kere güvenebilseydim.
    - Lütfen bırak da davaya bakayım.
    - Sen mi?
    - Bir hafta. Bir hafta izne ayrılabilirsin.
  • - You can see God there and that's better.
    - But God is everywhere, Nelly. The catechism says so.
    - You think? He isn't here now seeing us.. and hearing all we say.
    - Yes, but we can't see.
    - Let's test it out. You look hard and I'll listen.
    - All right.
    -Are you listening?
    -Yes...but if you don't keep quiet, I won't hear anything.
    - All right,
    - Orada Tanrı'yı görebilirsin ve bu daha iyi.
    - Ama Tanrı her yerde, Nelly. Kateçizm öyle diyor.
    - Öyle mi dersin? O şu anda burada değil ve bizi görmüyor... ve dediklerimizi duymuyor.
    - Evet ama göremeyiz.
    - Hadi bunu test edelim. Sen iyice bak ve ben de dinleyeyim.
    - Tamam.
    - Dinliyor musun?
    - Evet .. ama sessiz olmazsan, hiçbir şey duyamam.
    - Tamam.
  • - He said that my grade might be okay.. but. Well. Basically. I posses an essential lack of seriousness. And that's what they look for.
    - Him too?
    - That's what the guy said.
    - Notlarımın iyi olabilecepini söyledi... ama ... Şey... Temelde çok temel bir ciddiyet eksikliğim varmıış. Ve aradıkları buymuş.
    - O damı?
    - Adamın dediği buydu.
  • - what did it look like?
    - It was like an ice-cream cone.
    - Neye benziyordu?
    - Dondurma külahı gibiydi.
  • - Why not? Got something to hide? Don't you know me?
    - You aren't supposed to look in a lady's handbag?
    - Neden? Sakladığın birşey mi var? Beni tanımıyor musun?
    - Bir bayanın el çantasını karıştırmaman gerekir.
  • - What kind of a look? - I know that look.
    - Ne çeşit bir bakış? - O bakışı biliyorum.

  • - I was born purple ...so purple they thought I was dead. True or false. They ignored me for two hours while trying to save my mother. Then they decided to wash me, so I'd look decent for the funeral.
    - Mor doğmuşum... o kadar mor ki beni ölü zannetmişler. Doğru ya da yanlış. Annemi kurtarmaya çalıştıkları iki saat boyunca ilgilenmemişler benle. Sonra cenazede düzgün gözükeyim diye beni yıkamaya karar vermişler.
  • -Nipples! Look at your nips, man
    - I got a string vest on!
    - Memeler! Şu meme uçlarına bak,adamım.
    -Askılı bir atletim var üzerimde!
  • - Did he sit behind his desk or did he pull his chair close to you?
    - Close to me.
    - Did he... lean over like this? Did he look into your eyes like this?
    - Masasına mı oturdu yoksa sandalyesini sna doğru mu çekti?
    - Bana doğru.
    - Bu şekilde yaslandı mı? Gözlerine bu şekilde baktı mı?
  • - He doesn't look familiar.
    - He's newly recruited from Yuen Long.
    - Kendisi tanıdık gelmiyor.
    - Yakın zamanda Yuen Long’dan askere alındı.
  • - I remember what you were like when you first walked through my door. Jittery as a june bug. And now just look at you. You sure did surprise me,[
    - Kapımdan içeri ilk girdiğin anda olduğun haliyle hatırlıyorum seni. Haziran böceği kadar gergindin. Ve şimdi bir bak kendine. Beni gerçekten şaşırttın.
  • - John. My name is Jeanie. I'm putting this thermometer under your arm. Hold it there for me. Has he complained of cramps or diarrhea?
    - No. But look what he threw up.
    - What are those?
    - Worms.
    - John. Benim adım Jeanie. Bu termometreyi kolunun altına koyuyorum. Benim için onu orada tut. İshal ya da kramp şikayeti var mı?
    - Hayır. Ama bakın ne kustu.
    - Nedir bunlar?
    - Solucan.
  • - John. My name is Jeanie. I'm putting this thermometer under your arm. Hold it there for me. Has he complained of cramps or diarrhea?
    - No. But look what he threw up.
    - What are those?
    - Worms.
    - John. Benim adım Jeanie. Bu termometreyi kolunun altına koyuyorum. Benim için onu orada tut. İshal ya da kramp şikayeti var mı?
    - Hayır. Ama bakın ne kustu.
    - Nedir bunlar?
    - Solucan.

3,285 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024