go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 5781 kişi  10 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

in

s. içeride
zf. içinde
ed. de, da, içinde
  • Whoever makes the mistake should suffer. But in our society -- no one sees the mistake of the man. The woman is always blamed.
    Hata yapan cezasını çekmeli. Ancak bizim toplumumuzda...kimse erkeklerin hatasını görmüyor. Her zaman kadınlar suçlanıyor.
  • Harper. Charlie Harper. It was in a few days ago.
    Harper. Charlie Harper. Bir kaç gün önceydi.

  • I'm wonderful. I never felt better in my whole life.
    Harikayım. Hayatımda hiç daha iyi hissetmedim.

  • Have this I earned it in jail, it's clean money.
    Hapishanede kazandığım şu parayı al, bu temiz para.
  • Hamid had to transport a tortoise in a box to Newcastle.
    Hamid, bir kutu içinde Newcastle’a bir kurbağa taşımak zoruda kaldı.
  • I don't like being out in public too much. I don't like going to bars. I don't like doing celebrity stuff.
    Adam Sandler
    Halkın içine çıkmaktan pek hoşlanmıyorum. Barlara gitmeyi sevmiyorum. Ünlülerin yaptığı şeyleri yapmayı sevmiyorum.
    Adam Sandler
  • I've embarrassed you in public.
    Halk içinde utandırdım.

  • Now freeze image Diaz just stol the mind control software The global implication of this theft are enormous, and our government wants these disks back in safe hands.
    Halihazırda donuk suratlı Diaz zihin kontrol yazılımını çalmıştı, bu hırsızlığın küresel sonuçları muazzam olduğundan, hükümetimiz disklerin güven altına alınmasını istemektedir.
  • Are you still
    in love with him?
    Hala ona âşık mısın?
  • Don't you want to be able to scramble
    an egg while it's still in the shell?
    Hala kabuğunun içindeyken yumurtayı
    karıştırabilmeyi istemez misin?
  • I still remember you're dressed in grey .
    Hala hatırlarım griler içinde olduğunu.
  • And we've been in touch, and Sandra told Lippman!
    Hala görüşüyorduk ve Sandra Lippman'a söylemiş işte!

  • She's still weak, but she will pick up. By the way, she is not in her room. She is in the garden down there.
    Hala çok güçsüz ama yakında toparlanacak. Bu arada odasında da değil, bahçeye kadar inmiş.
  • A Saudi Arabian prince appears in court accused of the murder of his aide in the five-star Landmark Hotel in London.
    Hahkemede ortaya çıkan Suudi Arabistan Prensi ,Londrada beş yıldızlı Landmark Hotel de emir subayını öldürmekle suçlanıyordu.
  • Give Johnny the part in that war film
    you're starting next week.
    Haftaya başlayacağınız filmde
    Johnny'e o rolü verin.
  • I don't think I could fit
    one more thing in my week, honestly.
    Haftalık işlerime bir aktivite daha
    ekleyeceğimi sanmıyorum.
  • They're in Mexico
    for the weekend.
    Hafta sonu için Meksika’ya gittiler.
  • Let's go in the hot tub!
    Hadi jakuziye girelim!
  • Hey, come on over. Doctor Zhivago's on cable in five minutes.
    Hadi gelin. 5 dakika sonra kabloluda Doctor Jivago başlayacak.

  • Come on, Judith, you can't expect a man to sleep in his car.
    Hadi ama Judith, bir adamın arabasında uyumasını bekleyemezsin.


64,586 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025