go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1138 kişi  08 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

in

s. içeride
zf. içinde
ed. de, da, içinde
  • Please, I would like to return to my table. In a minute I revise my estimate. Make that two months. This is the first time I've done anything like this.
    Lütfen, masama dönmek istiyorum. Bir dakika içinde tahminimi gözden geçiririm. Şunu iki ay yapın. Bu böyle bir şeyi ilk yapışım.
  • Could you please not talk the Lord's name in vain?
    Lütfen Tanrının adını gereksiz yere kullanmayın.
  • Please put the cranberry sauce in that dish.
    Lütfen kızılcık sosunu bu kabın içine koy.
  • Please bear in mind that our camera operators...had to constantly deal with movement of men and horses...exploding bombs…
    Lütfen kamera operatörlerimizin sürekli adamların ve atların hareketleriyle…patlayan bombalarla ilgilenmesi gerektiğini aklından çıkarma.
  • Please accept this as a token of our respect and in recognition of your arduous work.
    Lütfen bunu duyduğumuz saygının bir nişanı ve zahmetli işinizin takdiri olarak kabul edin.
  • Please don't misunderstand me, Mr Richards. I think part of Miss Channing's greatness lies in her ability to pick the best plays.
    Lütfen beni yalnış anlamayın, BayRichards. sdanırım Bayan Channing'in büyüklüğünün bir kısmı en iyi oyunları seçmesindeki ustalığında yatıyor.

  • If Luca sold out, we're in a lot of trouble.
    Luca'yı satın alırlarsa,
    başımız derde girer.
  • That L.A.'s a cold place even in the middle of summer.
    Los Angeles'ın yaz ortasında bile soğuk bir yer olduğunu mu?

  • Pay phone in L.A. Look, it's a miracle.
    Los Angeles'da telefon kulübesi. Gerçek bir mucize.

  • Your lordship.. forgive me for praising myself...but I'm the kindest man in the world.
    lordum.. kendimi övdüğüm için beni affedin fakat ben dünyadaki en nazik insanımdır.
  • Your lordship can't do that.
    Why can't I? Who'll forbid me?
    I will. This wasn't in the deal
    Lord Hazretleri bunu yapamaz.
    Neden ben yapamayım?Beni kim engeller?
    Ben yapacağım. Bu anlaşmada yoktu.
  • They assured me they were going
    to contact your florist in London,
    Londra'daki çiçekçinizle temas
    kuracaklarına söz verdiler...
  • She died in a fall from the window of a London hotel.
    Londra'daki bir otelin penceresinden düşerek öldü.
  • Mr. Bajaj of London has converted all his wealth into diamonds.He'll arrive here in 10 days.
    Londonlu Bay Bajaj bütün servetini elmasa çevirdi. Buraya 10 gün içinde gelecek.
  • This is like the first week in high school If you wore jeans you got in trouble By october, they didn't care if you wore pants.
    Lisedeki ilk hafta gibi bu. Kot pantolon giyildiğinde sorun yaşanırdı. Ekim geldiğindeyse kot pantolon giyip giymediğini umursamazlardı.
  • I usually get up early to run in Lincoln Park.
    Lincoln Parkında koşmak için genellikle erken kalkarım.
  • .-Lennier, I'm leaving you in charge in my absence.I will support any action you take.
    Lennier yokluğumda sorumluluğu sana bırakıyorum. Açtığın her davayı destekleyeceğim.
  • Lena Horne is the sweetest and most adorable woman in the world.
    Alvin Ailey
    Lena Home, dünyadaki en tatlı ve tapılası kadındı.
    Alvin Ailey
  • Hey, you remember when we were in Vegas and I talked that cute waitress into joining us?
    Las Vegas'tayken, bize katılması için şu hoş garson kızla konuştuğumu hatırlıyor musun?

  • Is it true you have a controlling interest
    in three major hotels in Las Vegas?
    Las Vegas'da üç büyük oteli
    kontrol ettiğiniz doğru mu?

64,586 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025