go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 442 kişi  24 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

but

i. itiraz
zf. sadece
bğ. fakat, ancak, oysa
  • -Don't be too worried.
    - But it's gotten worse recently.How could I not ?I was wondering..What if the donor had heart issues?Can I meet the donor's family?

    -Çok endişe etme.
    - Ama son zamanlarda daha da fenalaştı. Nasıl endişe etmeyeyim ki?Ben düşünüyordum da.. Ya donörün kalp problemleri vardıysa? Donör’ün ailesiyle görüşebilir miyim?
  • -I'm the real hero here. But I always have to do the donkey work!
    -Just make sure people start taking you seriously.Learn to say "NO".

    -Aslında gerçek kahraman benim. Ama her zaman ben eşek görevini üstleniyorum.
    - Sadece insanların seni ciddi almaya başladıklarından emin ol. ' Hayır' demeyi öğren.
  • -Just give me my dinner even if I disgust you.
    - Sorry to keep you waiting but I was with the murderer.

    - Seni tiksindiriyor olsam bile sadece bana akşam yemeğimi ver.
    - Beklettiğim için özür dilerim ben katille birlikteydim.
  • -Excuse me, sir. Would you like coffee before dinner ?
    -No. No, thank you.
    - Would you like another cup?
    - I will, but Jim won't.

    - Pardon efendim. Yemekten önce kahve ister misiniz?
    - Hayır. Hayır teşekkürler.
    - Bir bardak daha ister misiniz?
    - Ben alırım, ama Jim almayacak.
  • - Wasn't there a director in the hotel?
    - Yes, but his country number wouldn't be in that directory.
    - And did you phone him?.
    -Oh, no.When I heard what happened here...-...I forgot all about it.

    - Otelin bir müdürü yok muydu?
    - Evet ama onun köydeki ev numarası o telefon rehberinde olmazdı.
    - Ee onun aradın mı?
    - Oh, hayır. Burada ne olduğunu öğrendiğimde bunu tamamen unutmuştum.
  • - What happened in the hotel ?
    - I told you all about it .
    - But normally people don' disappear like that.
    - We might have misunderstood each other somehow.

    - Otelde ne oldu?
    - Sana herşeyi anlatmıştım.
    - Ama normalde insanlar öylece kaybolmazlar.
    - Bir şekilde birbirimizi yanlış anlamış olabiliriz.
  • -What was that?
    -I called her to apologize. But it doesn't really matter 'cause I doubt she'll ever want to see me again.

    - O neydi ?
    - Ondan özür dilemek için aradım. Ama hiç önemi yok çünkü beni bir daha görmek
    isteyeceğini pek sanmıyorum.
  • - I want to say to you in person. I am so sorry about Helen. I only met her than once, but we talk often on the phone after the engagement.

    - Karşılıklı da söylemek isterim. Helen için çok üzgünüm. Onunla bir kez tanıştım ama nişandan sonra sık sık telefonda konuştuk.
  • - Have you done the dragon?
    - Yeah, but you can't see it. I wanted Pellet to see it.

    - Ejderhayı yaptın mı?
    - Evet ama sen bakamazsın.Pellet'in görmesini istiyordum.
  • - I will do it for you.. For all of you.
    - To displace an Overlord during battle and then fail?
    - But it's not my fault...

    - Bunu senin için yaparım. Hepiniz için.
    - Savaş sırasında bir derebeyini düşürüp ve sonra başarısız olmak mı?
    - Ama bu benim suçum değil.
  • - For one thing it gave us enough money to buy the house next to yours.
    - No, wait that's a disadvantage.
    - But there are some advantages.

    - Birincisi bu evinin yanındaki evi almamız için yeterli para kazandırdı.
    - Hayır ya bu bir dezavantaj.
    - Ama bunu avantajları da var.
  • - Ever think about doing anything else?
    - Yep.
    - But you won't.
    - Nope.
    - Mondays are always different from Tuesdays. You don't have to lie a lot.

    - Başka bir şey yapmak aklına geliyor mi hiç?
    - Evet.
    - Ama yapmayacaksın.
    - Hayır.
    - Pazartesileri Salılardan hep farklıdır. Pek yalan söyelemye gerek yok.
  • - Why didn't Antoine use the six months ago?
    - Because these paper are like dynamite. He was afraid, but now he's got nothing to lose.

    - Antoine neden bunu altı ay önce kullanmadı?
    - Çünkü bu kağıtlar dinamit gibiler. O korkuyordu ama şimdi kaybedeceği hiçbir şey yok.
  • - But l can't have anymore children. l'm too old for that
    - So, yours is an infernal machination.
    - lt was a trick to soften Cayetano and Dolores.
    - Aren't' you ashamed using innocent children? You're a shameless woman.

    - Ama ben daha fazla çocuk sahibi olamam. Bunun için fazla yaşlıyım.
    - Yani seninkisi şeytani bir dolap.
    - O, Cayetano and Dolores2i yumuşatmak için bir oyundu.
    - Masum çocukları kullanmaya utanmıyor musun? Sen utanmaz bir kadınsın.
  • A-you can do almost anything, can?t you?
    B-Probably, but flattery will get you nowhere.

    A-Herhangi birşey yapabilirsin,değil mi?
    B-Muhtemelen,fakat dalkavukluk seni bir yere götürmez.

25,515 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024