go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1526 kişi  25 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

a

i. lâ [müz.], pek iyi
  • Can you give me a few more days?
    Sure.But we do need your contact number.
    Bana birkaç gün daha verebilir misiniz?
    Elbette. Ama irtibat numaranıza ihtiyacımız var.
  • Um, if you'll just excuse me for a moment.
    Bana biraz müsaade vermenizi isteyeceğim.

  • She gave me a number and said after I killed Dragon I could contact her uncle. And he'll help get us back home.
    Bana bir numara verip Dragon'u öldürdükten sonra amcasıyla irtibata geçmemi söyledi. Eve dönememize yardım edecek.
  • Could you do me a favor?
    Bana bir iyilik yapar mısın?

  • Could you do me a favor?
    Bana bir iyilik yapar mısın?

  • Do me a favour.
    Take this into consideration.
    Bana bir iyilik et.
    Bütün bunları göz önüne al.
  • Get me a towel
    Bana bir havlu getir.
  • Give me a cross. Let believer kiss the cross You'll get your cross.
    Bana bir haç ver. İnananların haçı öpmesine izin verelim. Sen de haçını alacaksın.
  • He was gonna make me a bow and arrow that could go through a dustbin. He never did, of course, but...
    Bana bir çöp kutusunu delip geçen yay ve ok yapacaktı. Ama tabi ki hiçbir zaman yapmadı ama..
  • - Give me a glass of wine.
    - It isn't good for you.It's good for your heart.
    Bana bir bardak şarap ver. O sana yaramaz. Kalbine iyi gelir.
  • You looked after me like a father.
    Bana bir baba gibi baktın.
  • I saw you with her, sitting together on a veranda at a dance.
    Baloda seni verandada onunla oturduğunu gördüm.
  • The resemblance is quite good enough for a waxworks gallery.
    Balmumu galerisinde eserler aslına oldukça benzerlik gösteriyordu.
  • You put a fish behind the wheel, and they go, "This isn't right.
    Balığı direksiyonun arkasına geçirdiğinizde, "Bu doğru değil.

  • What you're looking at is, without a doubt.. never-before-seen footage of live action shot on an actual field of battle
    Baktığınız şey hiç kuşkusuz savaşın gerçek cephesindeki canlı bir film çekiminin daha önce hiç görülmemiş görüntüsüdür.
  • Not that he ever went into
    it. It's just a precaution.
    Baktığından değil. Önlem olsun diye.
  • Look, I'm selling a book. It's really interesting, about a goat.
    Baksana, bir kitap satıyorum. Gerçekten ilginç, bir keçi hakkında.
  • Look at this.
    Looks like a partial footprint.
    Baksana şuna.
    Kısmî ayak izi gibi.
  • Hey, you're a good diver. I saw you in there at the pool,diving off the high platform.
    Baksana sen iyi bir dalgıçsın. Seni havuzda yüksek platformdan suya atlarken gördüm.
  • Look, I know you're
    having a tough run.
    Bak, Şuan zor bir
    dönemdesin biliyorum.

91,185 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025