go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 741 kişi  20 May 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

a

i. lâ [müz.], pek iyi
  • Last time you were here, we had a number of complaints from our guests.
    En son sefer burada kaldığınızda, konuklarımızdan bir sürü şikayet almıştık.

  • I can't remember the last time
    you invited me for a cup of coffee.
    En son beni ne zaman kahve içmeye
    davet ettiğini hatırlamıyorum.
  • He's known as a top narcotics man.
    En meşhur uyuşturucu tüccarı.
  • What's the worst he can do? So you burn a house down.
    En kötü ihtimal ne yapabilir ki? Bir ev yandı sonuçta.

  • I've got a very good list
    of steakhouses. Just ask.
    En iyi et lokantalarının listesi
    var bende. Sormanız yeterli.
  • The best way to dull the pain of your best friend's murder is to have your mother abandon you as soon as possible It's like hitting your thumb with a hammer,
    En iyi arkadaşının öldürülmesinin verdiği acıdan kurtulmanın en iyi yolu annenin seni en kısa zamanda rahat bırakması. Bu acı, başparmağına inen çekiç darbesi gibi.

  • My favourite dish is haggis--heart, lungs, liver.You shove that all in a sheep's stomach.
    En favori yemeğim haggistir -kalp, akciğer,karaciğer. Hepsi koyunun karnına konulur.
  • Take a look Francois the eldest. He works at the factory
    En büyük Francois'ya bir bak. Fabrikada çalışıyor.
  • One of our most impressive agents lives not far from Natalie Connors Smart and according to my reports, he's quite a lady-killer
    En başarılı ajanlarımızdan bir tanesi, Natalie Connors Smart'tan pek de uzakta yaşamıyor ve raporlarıma göre, tam bir kadın avcısı.
  • A prayer in its simplest definition is merely a wish turned Godward.
    Phillips Brooks
    En basit tanımıyla dua, Tanrıya dönen sade bir istektir.
  • Well, at least he has a clean bill of health. I'm happy for that.
    En azından onun temiz bir sağlık belgesi var. Mutluyum.

  • I assume that you hear at least that conversation, which means that you know that I'm a reporter and I've been trying to figure out what happened to Danny.
    En azından o konuşmayı duyduğunu varsayıyorum, bu da benim bir muhabir olduğumu ve Danny'e ne olduğunu bulmaya çalıştığımı bildiğin anlamına gelir.
  • At least I have a girlfriend.
    En azından bir sevgilim var.

  • I'm sure there's a reasonable explanation for this.
    Eminim ki bunun mantıklı bir açıklaması vardır.
  • I'll bet you would fuck
    a person in the ass...
    Eminim birini götten sikip...
  • I'm sure another day
    and a half of work
    Eminim bir buçuk günlük çalışma...
  • You bet. Now she's a fugitive.
    Emin ol. O artık bir kanun kaçağı.

  • Feel confident she'll back you on the time Melissa.Yeah, yeah. She's okay. She's a straight arrow.We're going to talk to her.
    Emin ol zamanında sana dönecek Melissa. Evet, evet. İyidir. Dürüst biridir. Onunla konuşacağız.
  • I'm a retired investor on a pension.
    Emeklilik alan yaşlı bir yatırımcıyım.
  • I'm a retired investor,
    living on a pension.
    Emeklilik alan yaşlı bir yatırımcıyım.

91,185 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025