go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 450 kişi  29 Mar 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

bring

brought, brought, bringing, brings
f. getirmek
  • Fine, bring her back here
    if you want.
    Peki, istiyorsan
    onu da getir.
  • I'll bring the kids
    out at Easter.
    Paskalya'da çocukları getiririm.
  • The Pacific Coast will have strong winds which might bring rain from Northern California through coastal regions of the Pacific Northwest.
    Pasifik Kıyısında Kuzeybatı Pasifikin kıyı bölgeleri boyunca Kuzey Kaliforniya’dan yağmur getirebilecek olan şiddetli rüzgar olacak.

  • Leave your personal things. Just bring your equipment. We depart immediately.
    Özel eşyalarınızı bırakın.Sadece cihazınızı getirin. Hemen buradan ayrılacağız.
  • You bring her
    to the grape soda.
    Onu, üzümlü sodaya getir.
  • And I have to make arrangements
    to bring him back here safely.
    Onu sağ salim geri getirebilmek için
    ayarlamalar yapmam gerek.
  • Didn't you bring it? I see you've got gloves this time.
    Onu getirdin mi? Görüyorum ki bu sefer eldivenlerin yanında.
  • So bring her.
    Onu da getir.

  • You bring her here.
    Onu buraya getir.
  • Will they bring her to the Beauforts' ball?
    Onu Beaufortlar’ın balosuna getirecekler mi?
  • I'll bring in my notes.
    I can prep you in 10 minutes.
    Notlarımı getireyim.
    10 Dakikada size devredebilirim.
  • Why don't you get your uncle to bring you over to my place?
    Niye amcanı seni bana getirmesi için ikna etmiyorsun?

  • I don't care how sick he is. Bring him
    to my father's house right now.
    Ne kadar hasta olursa olsun,
    onu derhal babamın evine götür.
  • Mina woke me early, about the same time as yesterday, and asked me to bring DR.Van Helsing.
    Mina,yaklaşık dünkü gibi aynı saatte,beni erkenden uyandırdı,Dr Van Helsing'i getirmemi söyledi.
  • Hello! I've decided to bring our meeting forward.
    Merhaba!Ben görüşmemizi erkene almaya karar verdim.
  • Please. I can't
    bring her back
    Lütfen. Onu annesine böyle..
  • Please, let me finish Few people know this I'm telling you this because... I'm not afraid of death.What can death bring that I haven't faced?
    Lütfen bitirmeme izin ver. sana söyleyeceğim şeyi çok az insan bilir çünkü... Ölümden korkmuyorum. ölüm hiç karşılaşmadığım neyi getirebilir ki?
  • . Would you be kind enough to have a maid bring up some extra towels, please?
    Lütfen bir hizmetliye ekstra havlular getirmesini söyleme inceliğini gösterir misiniz.
  • Please bring 2 ice creams. And have one yourself. We'll sit here.
    Lütfen 2 tane dondurma getir. Bir tane de kendine al. Burada oturalım.
  • Once an individual space-time pathway had been used......it could not be reused.If we bring your mother back now......it will only be for one day....
    Kişisel uzay-zamanlı geçiş yolu bir kez kullanılınca…tekrar kullanılamaz. Eğer anneni geri getirirsek şimdi…bu sadece bir gün için olacak.

1,089 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024