go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1007 kişi  24 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

away

zf. uzakta, durmadan
s. deplasmanda
  • I had no difficulty in getting leave to come into Winchester this morning, but I must be back before three o'clock, for Mr. and Mrs. Rucastle are going on a visit, and will be away all the evening, so that I must look after the child.
    Bu sabah Winchester'e gelmek için izin almada zorluk çekmedim.Fakat saat üçten önce geri geri dönmeliyim,zira bay ve bayan Rucastle bir ziyarete gidiyorlar ve bütün akşam uzakta olacaklar,bu yüzden çocuklara bakmak zorundayım.
  • That should keep him away for a while.
    Bu onu bir süre uzak tutar.
  • This is a hexed situation We walk away while we're still ahead We took a licking and kept on ticking.
    Bu büyülü bir durum. İlerideyken yürüyüp uzaklaşıtoruz. Üstün geldik ve okey işareti vermeye devam ediyoruz.
  • Do we not throw things away when they're empty?
    Boşaldığında bişeyleri atmıyor muyuz?
  • He's put away a few clients of mine or at least tried to.
    Birkaç müvekkilimi içeri tıktı ya da en azından denedi.

  • He's put away a few clients of mine
    or at least tried to.
    Birkaç müvekkilimi içeri tıktı
    ya da en azından denedi.

  • knocking away at something in the hold, and work is good
    Bir şeyi tutarak uzaktan vurmak ve çalışmak iyidir.
  • Lots of them,
    but I threw them away.
    Bir sürü yollamışlardı ama
    ben onları attım.
  • l want to get it over with right away.
    Bir an evvel üstesinden gelmek istedim.

  • I don't know, I fancy not, for it flew away into the wood. Without saying any more he took his seat, and the Professor began to resume his statement.
    Bilmiyorum,istemiyorum,zira o.ağaçlara doğru uçtu.Daha fazla birşey söylemeden itirafçı sandalyesini aldı ve ifadesine kaldığı yerden devam etmeye başladı.
  • You know, the cats, they run away all the time.
    Biliyorsun, kediler, hep kaybolup dururlar.

  • When they became unconscious, their very existence......faded away into darkness
    Bilinçlerini yitirince, varlıklarının tamamı eriyip gitti.
  • When you held me in your arms I was hoping that someday.. Some day you'd get me out of all this I wanted you to take me away from my husband and my uncle.
    Beni kollarına aldığında bir gün.. bir gün beni tüm bunlardan kurtaracağını umuyordum. Beni kocamdan ve amcamdan alıp götürmeni istedim.
  • I beg you to take me back
    I would gladly do it because I don't want to fade away
    Beni geri alman için sana yalvarıyorum.
    Bunu memnuniyetle yaparım çünkü solup gitmek-unutulmak istemiyorum.
  • Maybe not right away.
    Belki hemen değil.

  • Help me, my darling. Carry away this sack of gold.
    Bana yardım et hayatım. Şu altın çuvalını alıp götür.
  • He told me he wasn't leaving his wife. That was five years ago .We walked away like adults.
    Bana karısından ayrılmadığını anlattı. Bu beş yıl önceydi. İki yetişkin gibi alıp başımızı gittik.
  • When I was a child my father passed away and my mother went abroad.
    Babam beni küçükken vefat etmişti ve annem yurtdışına gitmişti.
  • Australia is about as far away as you can get. I like that.
    Andre Benjamin
    Avustralya yaklaşık olarak varabileceğin kadar bir uzaklıktadır.Onu severim.
  • He's towing the car away.
    Arabayı çekiyor.


1,714 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024