go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 1182 kişi  25 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

to

ed. e, ye, ya, e doğru, göre, karşı
  • One of the first thing we'd like to do is provide you with the appropriate background music.
    Yapmak isteğimiz şeylerden biri de sana uygun fon müziğini sağlamak.
  • Come on,there's got to be something
    underneath that sullen exterior.
    Yapma, o somurtkan dış görünüşünün
    altında bir şeyler olmalı.
  • Honey, don't. I've seen a lot of women
    who couldn't get Chris to take the leap.
    Yapma tatlım. Chris'i evliliğin yanına bile
    yaklaştıramamış bir sürü kadın gördüm.
  • We won't have a problem with building inspectors.Mr. Biscane has paid off thousands of petty bureaucrats from here to New York.
    Yapı müfettişleriyle bir sorunumuz olmayacak. Biscane burdan New York'a kadar binlerce küçük bürokrata rüşvet verdi.
  • There is but one thing to do.
    Yapacak sadece bir şey var.
  • There's nothing to do.
    Yapacak bir şey yok.

  • There was no one else to do it.
    Yapacak başka biri yoktu.
  • I'll try to feed you as much information as I can, when I can. Your cooperation is essential if we're going to take back our government.
    Yapabildiğimde elimden geldiği kadar çok bilgi ile seni beslemeye gayret edeceğim. Hükümetimizi geri alacaksak, senin işbirliğin çok önemli.
  • I don't want to send the wrong message. Not after the other night.
    Yanlış bir mesaj göndermek istemiyorum. Geçen geceden sonra olmaz.

  • You mean to say.. you're leaving your vast fortune to Edgar? Everything you possess? Stocks and bonds ?
    Yani...büyük servetini Edgar'a bıraktığını söylemek istiyorsun? Sahip olduğun her şeyi. Hisse senetlerini ve bonoları?
  • Well, the Sultan said he won't be able to sentence your prisoners until tomorrow.
    Yani, Sultan dedi ki, yarına kadar mahkumlarının cezasını veremeyecek.
  • I mean, I want to impress her,
    but what if I mess things up?
    Yani, onu etkilemek istiyorum ama bir yandan
    da işleri berbat etmekten korkuyorum.
  • I mean, I hate to say it about
    my own granddaughter,
    Yani, kendi torunum için bunu
    söylemek hoşuma gitmiyor...
  • I mean, we almost don't
    even need to watch.
    Yani, izlememize bile gerek yok.
  • Well, you can't expect me to just forget the past completely.
    Yani, geçmişi tamamen unutmamı bekleyemezsin.

  • I mean, I kind of want
    to explore this universe.
    Yani, bir nevi bu evreni
    incelemek istiyorum.
  • I mean,I don't want her to be in pain, but
    come on, look at those babies. They're perfect.
    Yani, ağrı çekmesini istemiyorum, ama,
    yapmayın, şu bebeklere bakın. Muhteşemler.
  • Do you mean to tell me that you cannot
    do one single pull-up?
    Yani tek bir barfiks bile
    çekemediğini mi söylüyorsun?
  • So I don't have to give up cigars?
    Yani sigarayı bırakmam gerekmiyor mu?

  • So I'm gonna kill my
    business to save yours?
    Yani seninkini korumak için
    kendi işimi mi mahvedeyim?

104,838 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024