go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 977 kişi  02 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » till

till

f. toprağı sürmek
i. para kasası
ed. kadar, dek
  • to Wait Till Your Liver Fails by Hope Udai.
    Karaciğer Yetmezliğinden Ölene Dek Bekle ile karşılaştırılamaz bile.

  • Gonna run all day till the running's done
    İşim bitene kadar
    bütün gün koşmalıyım
  • Kiss till the cow comes home.
    İneği eve gelene kadar öp.
  • The czar was always sending us commands - you shall not do this and you shall not do that - till there was very little left that we might do, except pay tribute and die.
    Mary Antin
    Haraç ödemek ve ölmekten başka, yapacağımız çok az şey kalıncaya kadar, Sezar bize herzaman emirler gönderiyordu;bunu yapmayacaksınız,şunu yapmayacaksınız..
  • This is just a stopgap
    till the pills kick in.
    Haplar etkisini gösterene
    kadar geçici bir önlem bu.
  • Wait till you see her.
    Words can't describe her.
    Görene kadar sabret.
    Güzelliği sözcüklere sığmaz.
  • I've seen hundreds of paintings by young artists.. ...and not one has impressed me till these!
    Genç sanatçılara ait yüzlerce resim gördüm ama hiçbiri beni bunlar kadar etkilemedi.
  • Yeah, he's staying with Judith and I till he gets back on his feet.
    Evet, durumunu düzeltene kadar Judith'le bende kalıyor.

  • You can keep it if you need it .I would gladly wait till payday.
    Eğer işinize yarıyorsa onu saklayabilirsiniz. Ödeme gününe kadar zevkle beklerim.
  • Wait till he sees that teddy bear I bought for his birthday.
    Doğum günü için aldığım oyuncak ayıyı görünceye dek bekle.
  • I found a place that's, like the granddaddy of garage sales.You say something's too expensive,they lower the price till it's cheap enough.
    Büyükbabamın garaj satışlarına benzeyen bir yer buldum. Sen çok pahalı birşey söylüyorsun, onlar yeterince ucuz olana kadar fiyatı indiriyorlar.
  • He will be away all day till late, for he said he could not lunch at home.
    Bütün gün geç saatlere kadar dışarıda olacak, zira o,evde öğle yemeği yiyemediğini söyledi.
  • Never leave that till tomorrow which you can do today.
    Benjamin Franklin
    Bugün yapabileceğini asla yarına bırakma.
  • This thing won't be open
    again till tomorrow.
    Bu şey yarına kadar açılmaz.
  • We have to finish this work till five o'clock,so we can't call it a day for lunch.
    Bu işi saat beşe kadar bitirmek zorundayız,bu yüzden öğle yemeği için paydos edemeyiz.
  • We usually wait till he puts on headphones before we discuss these things.
    Böyle şeyleri konuşmadan öncekulaklıklarını takmasını bekleriz.

  • You say something's too expensive, and they lower the price till it's cheap enough.
    Bir şeyin fazla pahalı olduğunu söylersin, onlar da fiyatı yeterince ucuz olana kadar indirirler.
  • If you could just walk me outside and wait till I get into a cab.
    Benimle dışarı gelip, bir taksiye binene kadar bekleseniz.

  • Maybe you'd be better off taking over the north end till spring.
    Belki bahara kadar çiftliğin kuzeyine baksan iyi olur.

  • It wasn't till my father came home that we realized something was wrong.
    Babam eve gelince kadar bir şeylerin ters gittiğini anladık.


449 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024