go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 460 kişi  27 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

their

zm. onların
  • Simply finding them is an immense challenge , but we are about to follow them as they search for their food.
    Onları bulmak oldukça büyük bir mücadele ama onlar yiyecek aradıkça bizde onları takip edeceğiz.
  • Two of them are very firm in their moral principles and fearful of God
    Onlardan ikisi, ahlaki prensipler açısından son derece katıdırlar ve Tanrıdan korkarlar.
  • I was beginning to realize I wasn't one of them. I just didn't fit. I didn't fit at my old school. I definitely didn't fit at my new one. I heard that some kids got taught by their parents at home. Mum couldn't do that.
    Onlardan biri olmadığımı idrak etmeye başlıyordum. Sadece uygun değildim. Eski okuluma göre değildim. Yenisine de kesinlikle uygun değildim. Bazı çocukların evde anneleri tarafından eğitildiğini duymuştum. Annem bunu yapamadı.
  • Tell them to beef up their security.
    Onlara güvenliklerini güçlendirmelerini söyle.
  • They'd rather kill than solve their problems. Real fanatics
    Onlar, sorunlarını çözmek yerine adam öldürmeyi tercih ederler. Gerçek fanatikler bunlar.
  • They're probably on their first date.
    Onlar muhtemelen şimdi ilk buluşmalarındadır.
  • When they were moving their company, they didn't work.
    Onlar iş yerini taşıdıklarında çalışmadılar.
  • I felt it best for them to have
    some stability in their life.
    Onlar için en iyisi, hayatlarında biraz
    denge olması diye düşündüm.
  • They just want it for their bio-weapons division. So we can't let them come here.
    Onlar bunu sadece onların bio- silah bölümü için istiyorlar. Bu yüzden buraya girmelerine izin veremeyiz.
  • They accused us of having killed their dealers.
    Onlar bizi satıcılarını öldürmekle suçluyor.
  • They made us too smart, too quick and too many.We suffer for their mistakes.
    Onlar bizi çok akıllı, çok çabuk ve çok sayıda yaptılar. Onların hataları yüzünden biz acı çekiyoruz.
  • It was their feast, they thought.
    Onlar ,onun, onların şöleni olduğunu sandılar.
  • They want you to be godfather
    to their boy.
    Oğullarının vaftiz babası olmanı istiyorlar.
  • She conducts training session to help bridge the gap of understanding between the hospital staff and their Muslim patients.
    O, hastane personeli ve onların Müslüman hastaları arasındaki anlayış farkını gidermek için eğitimler veriyor.
  • The scientists back then were unable to solve the mystery, so they decided to entrust their collected data and test samples to future generations.
    O zamanlar biliminsanları gizemi aydınlatmayı başaramadı, bu nedenle topladıkları verileri ve test örneklemlerini gelecek kuşaklara emanet ettiler.
  • Then there's no harm
    in us searching their rooms.
    O zaman odalarını aramamızda bir sakınca
    yoktur.
  • All of them turned their backs on me at that time because they thought I was a troublemaker.
    Fred Korematsu
    O zaman hepsi bana sırt çevirdi çünkü benim sorun yaratan biri olduğumu düşünüyorlardı.
  • The men behind those machine guns are fanatics. They"ll die at their posts, some chained to their weapons, rather than surrender
    O makineli tüfeklerin arkasındaki adamlar fanatikler. Teslim olmaktansa, bazıları silahlarına zincirlenmiş bir halde, görev yerlerinde ölecekler.
  • If they lock on to our target with their aiming system, we lose.
    Nişan sistemleriyle bizim hedefimize kilitlenirlerse, kaybederiz.
  • They must be along this branch of the river.If we can find their village,maybe they can lend us a boat.
    Nehrin bu kolunun kıyısında olmalılar. köylerini bulabilirsek, belki bize bir kayık verebilirler.

9,194 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024