go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 851 kişi  29 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

been

[be] f. olmak, bulunmak, anlamına gelmek
  • I told him I've been having my period the last five days.
    Ona son beş gündür adet periodumda olduğumu söyledim.

  • I hadn't always been fair to her......and hadn't always understood how hard it must have been for her
    Ona karşı her zaman adil davranmadım...ve bu durumun onun için ne kadar zor olduğunu her zaman anlayamadım.
  • I'll commit him to any place.
    -You will. I've just been appointed Ambassador to Bolivia! You see?
    Ona herhangi bir yerde görev vereceğim.
    -Yaparsın. Ben Bolivia'ya büyük elçi olarak atandım! Anlıyor musun?
  • I have been saddled with debts for fifteen years. My hopes of clearing them by selling some furniture came to nothing.
    On beş yıldır borç batağındayım. Biraz mobilya satarak bu borçları kapatma umutlarım boşa çıktı.
  • It's okay. We've all
    been walking on eggshells.
    Olsun. Bu aralar her şey
    pamuk ipliğine bağlı zaten.
  • In his speaking of things and people, and especially of battles, he spoke as if he had been present at them all.
    Olaylardan ve insanlardan, özellikle de savaşlardan bahsederken, sanki hepsinde bulunmuş gibi konuşurdu.
  • The record of evidence is more than 10,000 pages long and final arguments of counsel have been concluded.
    Olayın kaydı 10.000 sayfadan daha uzun ve danışmanın son tartışması da sonuçlandı.
  • After the incident ,when you sent in an extraction team to protect Sydney,I've been following your work.
    Olaydan sonra, sen Sidney'i korumakla görevli ekipte gönderilmişken, bende geride senin işlerini tamamlıyordum.
  • The point is, Chelsea's been keeping a secret from me.
    Olay şu ki, Chelsea
    benden sır saklıyormuş.
  • I'm not gonna try to defend, or undo what's been done. All I could say about whatever's been done, it's been done, and it's water under the bridge. I have no regrets of my life.
    Ike Turner
    Olan biteni savunmaya veya silmeye çalışmayacağım. Olan bitenle ilgili söyleyebildiğim tek şey olmuş olması ve köprünün altından çok sular geçmiş olmasıdır. Hayatımda hiç pişmanlığım yok.
  • An emergency has been declared.
    Olağanüstü bir durum ilan edildi.
  • We have just been thrust into the middle of extraordinary events. So we must approach this calmly and rationally.Those are not the enemy out there.
    Olağan dışı olayların içine itildik. Bu yüzden daha sakin ve rasyonel bir şekilde yaklaşmalıyız. Bunlar dışardaki düşmanlar değil.
  • He may have been driven away by the one woman, and may be living with another.
    O,bir kadın tarafından uzaklaştırılmış,ve diğeriyle yaşıyor olabilir.
  • He’s always been afraid of operations.
    O, her zaman ameliyatlardan korkar.

  • He has been sickly since he was born.
    O, doğduğundan beri çok zayıf,hastalıklı
  • And ever since then, it's just been me and Celeste.
    O zamandan beri, sadece ben ve Celeste'iz

  • He's been better behaved since then.He bought me trainers.
    O zamandan beri iyi davranıyor. Bana antranör tuttu.
  • They've been together ever since.
    O zamandan beri birlikteler.
  • He’s already been to seven countries and stayed in the principal cities.
    O şimdiye kadar yedi ülkeyi gezdi ve ana şehirlerde kaldı.

  • One of the legs had been badly injured in the events of that morning - it was nearly a miracle that only one of them had been - and dragged along lifelessly.
    O sabahki olaylarda bacaklardan biri kötü bir şekilde yaralandı - sadece birinin olması ve cansız bir şekilde sürüklenmesi neredeyse bir mucizeydi.

9,918 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024