go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 876 kişi  19 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Expressions and idioms » about to

about to

ed. üzere, mek üzere
  • I was about to call him back to the point, but Van Helsing whispered to me, Let him go on.
    Tekrar onun konuya dönmesini söyleyecektim,fakat Van Helsing bana fısıldadı,bırak gitsin.
  • Luckily, an employee of the club is about to call in sick. It's been arranged for you to take her place.
    Şans eseri, bir kulüp çalışanı hastalık yüzünden işe gelemeyeceğini belirtmek üzere. Sana, onun yerini alman ayarlandı.
  • My final production is about to start in five minutes. I can't wait.
    Son prodüksiyonum beş dakika içinde başlamak üzere. Sabırsızlanıyorum.
  • I feel as if I am gazing at fire about to be extinguished. Thank you, Axel. Thanks for visiting.
    Sanki söndürülmek üzere olan ateşe gözüm dalıyor gibi hissediyorum. Teşekkür ederim, Axel. Ziyaret için teşekkürler.
  • Russia was about to experience an upheaval that would affect not only her history,but that of the entire world.
    Rusya, sadece onun tarihini değil bütün dünyanınkini de etkileyecek bir karışıklık yaşamak üzereydi.
  • My plan's about to take effect.
    Planım yürürlüğe girmek üzere.
  • so I'm about to nail
    this fuck to the wall.
    Piç kurusunu duvara gömmek üzereyim.
  • Simply finding them is an immense challenge , but we are about to follow them as they search for their food.
    Onları bulmak oldukça büyük bir mücadele ama onlar yiyecek aradıkça bizde onları takip edeceğiz.
  • The cardinal is about to find out he was the victim of a fraud.
    Kardinal, bir sahtekarın kurbanı olduğunu bulmak üzere.
  • I was about to come up and wake you
    and tell you.
    Gelip, seni uyandıracaktım
    ve söyleyecektim.
  • The night is about to pass. Even the Moon is waning. The stars are disappearing.A painful, restless hour; the night passes'Carried away with the Moon'
    Gece bitmek üzere. Ay bile küçülüyor. Yıldızlar gözden kayboluyor. Ağrılı, dinlenmesiz bir saat, gece ayla taşınarak uzaklaşıyor.
  • Fiona was the only thing that meant something to him And she was about to fall off the edge
    Fiona, onun için önemli olan tek şeydi ve onun da hayatı kararmak üzereydi.
  • The battle that will decide the fate of the Universe is about to begin in earnest!
    Evrenin kaderini belirleyecek olan savaş gerçekten başlamak üzere!
  • Sir what?
    Were you about to call me an asshole?
    Efendim ne? Bana bir pislik
    olduğumu mu söyleyecektin?
  • The world's tallest building is about to open in Dubai
    Dünyanın en yüksek binası Dübaide açılmak üzeredir.
  • I'm about to embark on a journey around the world.
    Dünyanın çevresinde seyahate başlamak üzereyim.
  • I was younger. I was on the Titanic and it was about to sink I was in a hallway - covered in red velvet.
    Daha gençtim. Titanik’teydim ve Titanik batmak üzereydi. Kırmızı kadifeyle kaplı bir koridordaydım.
  • Charlie was just about to go to bed, weren't you?
    Charlie yatağına gitmek üzereydi, değil mi?
  • A lot of people give up just before they're about to make it. You know you never know when that next obstacle is going to be the last one.
    Chuck Norris
    Birçok insan yapmak üzere oldukları şeyden vazgeçerler.Bir sonraki engelin son engel olup olmadığını asla bilemiyeceğini bilirsin.
  • We're about to embark on to a procedure.
    Bir operasyona girişmek üzereyiz.

191 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024