En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
 ikili ök. iki He begs me to sit in his car for two minutes... İki dakikalığına arabasında oturmam için bana yalvardı...
   Two minutes. Believe me, I know his two minutes. İki dakika. İnan bana, Onun "iki dakika"larını biliyorum.
  It proposes two solutions: either we work separately, or we reduce our tariffs two thirds.
İki çözüm öneriyor; ya ayrı ayrı çalışırız, ya da fiyat listemizi üçte iki azaltırız.
The two children are still held by the police .We await further word from Rome. We're interviewing the children's uncle. İki çocukta hala polis tarafından tutuluyor. Romadan daha ayrıntılı bir haber bekliyoruz. Çocukların amcasıyla görüşüyoruz. Our top story: The search for two local boys İki çocuğun ormanda
kaybolmalarının üstünden... They have an especial relevance to this study of the VUE (Violent Unknown Event) by owning property near the two main accredited VUE centres.
İki başlıca akredite VUE (çok kötü bilinmeyen olay) merkezi yakınında mülke sahip olmakla onlar, VUE’nin bu çalışması ile özel uygunluğa sahiptir.
You reminded me every day for two months. İki aydır bana her gün hatırlatıyorsun.
   A little over two months. She was staying
at the Riverton before that. İki aydan biraz fazla.
Daha önce Riverton'da kalıyordu. Two months. İki ay. The two astronauts put on their space suits, opened the door, climbed carefully down the ladder and stepped onto the planet.
İki astronot uzay giysilerini giydiler, kapıyı açtılar, merdivenden dikkatlice indiler ve gezegene ayakbastılar.
 The two men waited for a few seconds and then ran quickly and quietly toward Mrs. Garcia. İki adam birkaç saniye bekledi ve ardından Bayan Garcia’ya doğru sessizce ve hızla koştu.
  Well, I got a feeling about you two. İçimde siz ikiniz hakkında bir his var.
  I was in there for two minutes. He didn't do anything. İçerde iki dakika kaldım. Hiçbir şey yapmadı.
  A spot of internal trouble, but I took a firm grip.There are only one or two casualties. İç karışıklık bölgesi ama ben işi sıkı tuttum. Sadece bir ya da iki tane yaralanma var. Two cars were going down Second Street in Lawrence, Kansas. Iki araba Kansas, Lawrence`teki İkinci Sokak’tan aşağı gidiyordu.
 A devastating pile-up on I-95 has injured
eight people and killed two others. I-95 karayolundaki korkunç kazada 8 kişi
yaralandı 2 kişi hayatını kaybetti. Hey, you two, l'm ready to go. Hey, ikiniz, ben hazırım.
  It all depends on your facilities. Say you have two chambers that accommodate 2,000 people a piece. Figure it out. Herşey tesisinden kaynaklanacaktır.Diyelim ki senin her biri 2000 kişilik iki dairen var. Çöz bunu. I did two or three plays every summer.
Dabney Coleman Her yaz iki yada üç oyun yaptım.18.06.2010 onr - ?eviren: Duran ! Every tomorrow has two handles. We can take hold of it with the handle of anxiety or the handle of faith.
Henry Ward Beecher
Her yarının iki tane tutma yeri vardır. Korku tutmacıyla tutabiliriz veya kader tutmacıyla.09.06.2010 karani - ?eviren: derya !
3,825 c?mle
|