En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
ök. dişi
i. kadın - I told her I loved her, and you know what she said?
O'na, O'nu sevdiğimi söyledim. Ne cevap verdi, biliyor musun?
- Let them suffer, then, as she suffers.
O zaman, onların da
kızım gibi acı çekmelerini sağla. - Your argument at the time was that she was suffering from a terminal illness, but that is no longer the case.
O zaman iddianız, kendisinin ölümcül bir hastalıktan mustarip olduğuydu, ancak artık durum böyle değil.
- I had to wait till she finally fell asleep
O uyuyuncaya kadar beklemek zorunda kaldım.
- She is just Blue Fairy Blue Fairy In the world of Orga, blue is the color of melancholy
O sadece bir hüzün perisi. Mavi peri. Orga’nın dünyasında, mavi melankolinin rengidir. - God be thanked she was not, yet, of them.
O olmadığı için Allaha şükretmeli,hatta onlarla ilgili. 07.03.2010 onr - ?eviren: Duran !- She feels that she should mourn the death of your son.
O oğlunun ölümünün arkasından yas tutması gerektiğini düşünüyor. - She wants blood, and blood she must have or die.
O kan istiyor,sahip olması gereken kanı yoksa ölecek. 19.02.2010 onr - ?eviren: Duran !- I had just finished Harker's diary, when she came in.
O içeri geldiğinde,Harkerin günlüğünü henüz bitirmiştim. 22.08.2010 karani - ?eviren: Duran !- She wears it every day, and she’s never taken it off.
O her gün onu takıyor ve onu hiçbir zaman çıkarmadı.
- She majored in nursing.
O hemşirelik okudu.
- So she blabs to Lippman about my long-distance calls to Europe!
O da gidip Lippman'a şirketten Avrupa'ya yaptığım telefon görüşmelerini söylemiş.
- she is a very fussy customer.
O çok zor beğenen bir müşteri. - She is very artistic. She can dance and sing very well.
O çok sanatçı ruhlu. Çok iyi dans edebilir ve şarkı söyleyebilir. - Oh, she means well,
but she doesn't understand me. O çok iyi ama beni hiç anlamıyor. - She was nice.
O çok hoştu.
- She's from Cleveland. She came out here to be an actress. That's what she's doing.
O Cleveland'lidir. Buraya oyuncu olmak için gelmiş. Yaptığı şey bu. - She is my boss.
O benim patronum.
- She is my gold woman and she is not very old.
O benim altın kadınım ve çokta yaşlı değil.
- She called me. I never called her. She started it.
O beni aradı. Ben hiç aramadım. O başlattı.
3,635 c?mle
|