go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 3518 kişi  28 Arl 2025 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » horrible

horrible

s. korkunç, berbat
  • And today I feel easing my soul...where I had felt horrible confusion and guilt.
    Ve bugün korkunç karmaşa ve suçluluk duyduğum ruhumun, rahatladığını hissediyorum.
  • You people are horrible.
    Sizler korkunçsunuz.

  • Assuming you're not vaporized, dissected......or otherwise killed in an assortment of supremely horrible and painful ways.Exciting, isn't it?
    Senin buharlaşmadığını, parçalara ayrılmadığını…yada çok acı veren, korkunç bir şekilde parçalanıp öldürülmediğini farzederek…Heyecan verici, değil mi?
  • Do you think I'm a horrible, evil person?
    Sence ben, korkunç, zalim biri miyim?

  • War is horrible because it strangles youth.
    Philip Kearny
    Savaş korkunçtur çünkü gençliğin gelişimini engeller.
  • I feel like the universe is playing some horrible practical joke on me.
    Sanki evren bana korkunç bir şaka yapıyor gibi hissediyorum.

  • Characteristics of a popular politician: a horrible voice, bad breeding, and a vulgar manner.
    Popüler bir politikacının özellikleri: berbat bir ses, kötü terbiye ve kaba bir tavır.
  • It's a horrible thing to realize what you've done.
    Mark David Chapman
    Ne yaptığının farkına varmak korkunç bir şeydir.
  • How can you live with yourself, you horrible evil man?!
    Nasıl canlı kalabiliyorsun, korkunç zalim adam?

  • It was horrible but driving fast behind the ambulance was fantastic.
    Korkunçtu ama ambulansın arkasından hızla ilerlemek fantastikti.
  • A horrible doubt came into my mind as I approached the door lest the dog might be loose, but I remembered that Toller had drunk himself into a state of insensibility that evening, and I knew that he was the only one in the household who had any influence with the savage creature, or who would venture to set him free.
    Kapıya yaklaşırken aklıma köpeğin serbest kalabileceğine dair korkunç bir şüphe geldi,fakat o akşam Taller kendisini kaybedene kadar içmişti,fakat onun, hane halkından, vahşi yaratıklardan etkilenen tek kişi olduğunu yada onu serbest bırakmaya kimin cüret edeceğini biliyordum.
  • Cancer is just a horrible disease.
    Kevin Richardson
    Kanser tam anlamıyla korkunç bir hastalıktır.
  • Everything's very perfectly balanced; for all the horrible things in the world there's lots of good things.
    John Frusciante
    Her şey çok mükemmel bir şekilde dengede; dünyadaki tüm korkunç şeyler için bir sürü güzel şey var.
  • Because you're a horrible, evil person.
    Çünkü korkunç, zalim bir adamsın.

  • And today I feel ease in my soul.. where I had fel horrible confusion and guilt.What you wanted to know...I have told to the only one who should know.To God...
    Bugün korkunç karışıklık ve suçluluk duyduğum ruhumda rahatlık hissediyorum. Neyi bilmek istiyorsanız, bilmesi gerekene, Tanrı'ya anlattım herşeyi...
  • I am alone in the castle with those horrible women.
    Bu iğrenç kadınlarla birlikte kalede yalnızım.
  • We had hardly reached the hall when we heard the baying of a hound, and then a scream of agony, with a horrible worrying sound which it was dreadful to listen to.
    Bir köpek havlaması duyduğumuzda neredeyse girişe varmıştık,sonrasında dinlemesi korkuç olan üzücü berbat bir üzüntü sesi eşliğinde, bir ızdırap çığlığı.
  • Do you know, a horrible thing has happened to me. I have begun to doubt Tennyson.
    Gerard Manley Hopkins
    Biliyorsun, bana korkunç bir şey oldu. Tennyson'dan kuşkulanmaya başladım.
  • I'm a horrible public speaker.
    Bill Condon
    Berbat bir sözcüyüm.
  • As I appeared, they all joined in a horrible laugh, and ran away.
    Ben göründüğüm gibi, hepsi birden korkunç bir kahkahaya tutuldu ve kaçıp gitti.

171 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2025