go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 324 kişi  18 May 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri
Top 5000 » met

met

[meet] f. görüşme yapmak, karşılaşmak
  • I met her kiting checks at an A&P.
    I taught her everything she knows.
    Onunla bankada çek bozdururken
    tanıştım. Bildiği her şeyi ben öğrettim.

  • lf l met her on the street l'd never recognize her.
    Onu yolda görsem asla tanımazdım.
  • She met all the doctors and nurses, and spoke to the first patients.
    O, tüm doktor ve hemşirelerle görüştü ve ilk hastalarla konuştu.

  • Anyway, after we met, whenever we'd run into each other in the street...
    Neyse, tanıştıktan sonra, ne zaman sokakta karşılaşsak..

  • Um... hey, remember when
    we met him the other day,
    Mmm, şey, onunla tanıştığımız
    günü hatırladın mı..
  • Merle, you've met my sister-in-law
    Deanna.
    Merle, görümcem, Deanna ile
    tanışmış mıydın?
  • A Wolf prowling near a village one evening met a Dog.
    Köye yakın sinsice dolaşan bir kurt bir akşam bir köpeğe rastladı.
  • That's what the man I've just
    met outside the clinic told me.
    Kliniğin dışında tanıştığım adamın
    bana söylediği şey buydu.
  • He has outside interests. He could've met her anywhere.
    Hobileri var. Onunla herhangi
    bir yerde tanışabilirdi.
  • Have you ever met my guys?
    Hiç benim elemanlarla tanıştın mı?

  • Have you met any nice girls yet?
    Henüz güzel kızla tanıştın mı?

  • No. I've never met them.
    Hayır. Daha önce tanışmadım.
  • I met an amazing woman;
    Finally, the whole package.
    Harika bir kadınla tanıştım;
    Sonunda, tam takım.
  • Oh, good, I-I'm glad you met somebody.
    Güzel, biriyle tanıştığına sevindim.

  • The screening process was tougher than building the prototype Of our 2000 employees, only a few met your requirements
    Görüntüleme işlemi prototipten daha zordu.2000 çalışanımızdan, sadece bir kaçı isteklerimizi karşılayabildi.
  • In the hall I met Quincey Morris, with a telegram for Arthur telling him that Mrs.Westenra was dead, that Lucy also had been ill, but was now going on better, and that Van Helsing and I were with her.
    Girişte Quincey Morrise rastladım, elinde Arthur için ,ona Bayan Westenra'nın öldüğünü,ayrıca Lucy'nin hasta olduğunu,fakat şimdi iyiye gittiğini ve Van Helsing ve benim onunla birlikte olduğumuzu ona anlatan, bir telgraf vardı.
  • In the hall I met Quincey Morris, with a telegram for Arthur telling him that Westenra was dead, that Lucy also had been ill, but was now going on better, and that Van Helsing and I were with her.
    Girişte Quincey Morris'le karşılaştım,yanında Arthur için bir telgraf vardı,ona Westerna'nın öldüğünü,ayrıca Lucy'nin hasta olduğunu,fakat şimdi daha iyi olduğunu,ve Van Helsing ve onun Lucy ile birlikte olduğunu anlatıyordu.
  • Well, from what I can piece together, our friend here met a gentleman...
    Evet, anladığım kadarıyla arkadaşımız orada bir centilmenle tanışmış

  • I met my wife ten years ago. As far as I remember, it was february and it was snowing heavily.
    Eşimle on yıl önce tanıştım. Hatırladığım kadarıyla, aylardan şubattı ve lapa lapa kar yağıyordu.
  • I mean, I met them three times in my life.
    Demek istediğim, hayatımda onlarla üç kere karşılaştım.


593 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024