go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 657 kişi  19 Mar 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

hundred

i. yüzlük
  • A hundred times have I thought New York is a catastrophe and 50 times: It is a beautiful catastrophe.
    Le Corbusier
    Yüz kez New York'un bir felaket olduğunu düşündüm ve 50 kez: Güzel bir felaket.
  • Once every five hundred years or so, a summary statement about poetry comes along that we can't imagine ourselves living without.
    A. R. Ammons
    Yaklaşık her beşyüz yıda bir şiir sanatı hakkında bir kısa beyanat gelir ki onsuz yaşayacağımızı hayal edemeyiz.

  • I suppose these old beam are rotted
    No, they're oak.They're good for another hundred years.
    Sanırım bu kirişler çürümüş.
    Hayır, bunlar meşe.Bir yüzyıl daha dayanırlar.
  • Being a lawyer in New York sucks because you're working eighty, sometimes a hundred hours a week.
    David Steinberg
    New York'ta avukat olmak berbat çünkü haftada seksen, bazen de yüz saat çalışıyorsunuz.
  • The first time I sang in the church choir; two hundred people changed their religion.
    Fred Allen
    İlk kez kilise korosunda şarkı söylediğimde, iki yüz kişi dinini değiştirmişti.
    Fred Allen
  • We'll go to bed when someone's up
    a hundred bucks.
    İkimizden birisi 100 Dolar
    yaptığında yatağa gideriz.
  • But a multitude of people, even the two hundred million of the Chinese empire, cannot subsist without civil government.
    Ezra Stiles
    Fakat insanların çoğu, hatta Çin İmparatorluğunun iki yüz milyonluk nüfusu bile sivil hükümet olmadan var olamaz.
  • It's six hundred eight meters in diameter with a thickness of three nanometers.
    Bunun çapı 608 metre ve kalınlığı 3 nanometre.
  • This is something she's done
    a hundred times.
    Bu yüzlerce kez yaptığı bir şey.
  • Just a couple hundred.
    Birkaç yüz dolar.

  • A couple hundred? Who carries around that kind of money?
    Birkaç yüz dolar mı? Kim yanında bu kadar para taşıyor ki?

  • When the oak is felled the whole forest echoes with it fall, but a hundred acorns are sown in silence by an unnoticed breeze
    Bir meşe ağacı kesilip yere düştüğünde bütün orman onun düşüşüyle eko yapar,fakay yüzlerce meşe palamudu farkedilmeyen bir rüzgarla sessizce ekilirler.
  • A hundred bucks to find my dad.
    Babamı bulman için yüz dolar veririm.
  • ln fact, you aren't that ugly.Dragon is a hundred times uglier than you are
    Aslındasen o kadar çirkin değilsin. Dragon senden yüz kat daha çirkin.
  • The flames destroyed a hundred years' work and bring grief to many families
    Alevler, yüzlerce yıllık çalışmayı mahvetti ve birçok aileye keder verdi.
  • Two hundred and fifty strands of lights 100 individual bulbs per strand.. ...for a grand total of 25,000imported Italian twinkle lights.Twenty-five thousand.I hope nobody I know drives by......and sees me standing in the yard,staring at my house in my pajamas
    250 adet ampül. Her adette tek başına 100 tane ampul…Büyük total; 25.000 ihraç edilmiş gözkamaştıran İtalyan ışık. Umarım tanıdığım hiç kimse buralardan geçmez…ve beni pijamalarımla bahçede ayakta durup evime bakarken görmez.
  • You got change for a hundred?
    100 dolar bozuğun var mı?

  • - l can kill him.
    - Hush, keep it low.
    - lf l kill him, you can.. leave him. ln this place you're the nicest. They all treat me like dog.
    - No.. ln fact, you aren't that ugly. Dragon is a hundred times uglier than you are.
    - Do you know? l'll kill Dragon in Taiwan.
    - That's very risky.
    - If it's for you, l'm not scared at all.
    - Maybe you're right.
    - How can l see you again? There must be a way.
    - Onu öldürebilirim.
    - Şşşt, sesini alçak tut.
    - Eğer onu öldürürsem, ... onu terkedebilirsin. Buradaki en hoş kişi sensin. Diğerlerinin hepsi bana köpek gibi davranıyor.
    - Hayır... aslında sen o kadar da çirkin değilsin. Dragon senden yüz kat daha çirkin.
    - Biliyor musun? Dragon'ı Tayvan'da öldüreceğim.
    - Bu çok riskli.
    - Senin için olursa, hiç korkmam.
    - Belki de haklısın.
    - Seni tekrar nasıl görebilirim? Bir yolu olmalı.
  • - Enough to fill your Transport Hangar
    - This hangar is divided among six hundred billion affluent subjects... it's not so much!
    - Nakliye hangarını doldurmak için yeterli.
    - Bu hangar altı yüz milyar zengin maddeye bölünmüş durumda.... o kadar da çok değil!
  • - ln fact, you aren't that ugly. Dragon is a hundred times uglier than you are.
    - Do you know, l'll kill Dragon in Taiwan?
    - That's very risky.
    - lf it's for you, l'm not scared at all.
    - Aslında, o kadar da çirkin değilsin. Ejderha senden yüz kat daha çirkin.
    - Tayvan'daki Ejderha'yı öldüreceğimi biliyor musun?
    - Bu çok riskli.
    - Senin içinse hiçbir şeyden korkmam.

433 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024