En çok kullanılan kelimeler
En çok kullanılan fiiller
Boşluk doldurma (kelimeler)
Boşluk doldurma (fiiller)
Kelime tamamlama
Fiil tamamlama
Kelime Eşleştirme
Fiil Eşleştirme
Kelime Telaffuzları
Fiil Telaffuzları
Fiil çekim testleri
|
Top 5000 » he's- He said he's buying.
Ismarlayacağını söyledi. - I know he's never gonna win
any beauty contests, Hiçbir zaman bir güzellik yarışması
kazanamayacağını biliyorum,… - There's nothing wrong with him. I saw the doctor. He's fine.
Hiç birşeyi yok. Doktorla konuştum. Bir şeyi yok.
- Hey, he's looking at the menu now.
Hey, şimdi de menüye bakıyor.
- Hey! Sorry, he's gonna
have to call you back... Hey!
- Üzgünüm sizi sonra arayacak... - Says he's been too nice to everyone.
Herkese fazla iyi davrandığımı söylüyor. - He's going to traffic school, anyway.
Herhalükârda trafik okuluna gidecek.
- Everything will be all right. Pentangeli
says he's willing to make a deal. Her şey yolunda gidecek. Pentangeli
anlaşmaya razı olduğunu söyledi. - Anyway, you only help good people. He's not good. He killed this rabbit. Y eah, I saw it. I was with him when he did it.
Her neyse, sen sadece iyi insanlara yardım edersin. O iyi biri değil. Bu tavşanı öldürdü. Evet, onu gördüm. O bunu yaparken ben de onunla beraberdim. - Search every inn and cottage.Don't rest, day or night,until he's found. Understand?
Her han ve kulübeyi araştırın. O bulunana kadar gece ve gündüz dinlenmek yok! Anladınız mı? - Henry, did you see his face? He's so real.
But he's not Henry, onun yüzünü gördün mü? O kadar gerçek ki.
Ama gerçek değil. - And he's expecting
a dinner of his own. Hem kendi yemeğini ister o. - He used to be a supertoy, but.. ...now he's old and stupid
He used to be a supertoy, but.. ...now he's old and stupid - No. He's going
for a swim. Hayır, yüzmeye gidiyor. - No, he's not gonna do anything. I guarantee it.
Hayır, hiç bir şey yapmayacak. Garanti ediyorum.
- No, no. He's just being modest.
Hayır, hayır. Alçakgönüllülük yapıyor.
- -Let's go. He's got a hutch where he raises rabbits.
Haydi gidelim. Onun tavşanları yetiştirdiği bir kümesi var. - I have a friend who's a hypochondriac. Always thinks he's sick, never is.
Hastalık hastası bir arkadaşım var. Devamlı hasta olduğunu düşünür, öyle olmadığı halde.
- Oh, great, now he's got the moral high ground.
Harika, şimdi çok fazla heveslendi.
- He's an amazing man. He's a Russian immigrant.
Harika bir adam. Rus göçmeni.
1,397 c?mle
|