go
Logo
twitter twitter
çevrimiçi: 816 kişi  26 Nis 2024 
 Boşluk doldurma (kelimeler)
 Boşluk doldurma (fiiller)
 Kelime tamamlama
 Fiil tamamlama
 Kelime Eşleştirme
 Fiil Eşleştirme
 Kelime Telaffuzları
 Fiil Telaffuzları
 Fiil çekim testleri

fact

i. gerçek, olgu, durum
  • To admit one's defeat is also a victory of a kind.So in fact we've won!
    Yenilgiyi kabullenmekte bir zaferdir, yani aslında biz kazandık!
  • I would not know how I am supposed to feel about many stories if not for the fact that the TV news personalities make sad faces for sad stories and happy faces for happy stories.
    Dave Barry
    Tv haber karakterlerinin üzgün hikayeler için üzgün yüzler ve mutlu hikayeler için mutlu yüzler yaptıkları gerçeği olmasaydı,çok sayıda hikayeler hakkında nasıl hissetmem gerektiğini bilmezdim.
  • I haven't travelled much so far, in fact I've never been farther than the airport.
    Şu ana dek pek seyahat etmedim, aslında havaalanından daha uzağa gitmedim.
  • The fact that your last name
    is Griffin is a pleasantry
    Soyadının Griffin olması ailemiz tarafından
    uzatılmış..
  • I'll do business with you, but the fact is
    that I despise your masquerade...
    Sizlerle iş yaparım fakat
    sahte tavırlarınız ve kendinizi ve,...
  • Just the fact that you remembered means everything.
    Sadece hatırlaman bile yeterli.

  • The fact that we write about it doesn't mean we play better than ordinary players at all.
    Al Alvarez
    Onun hakkında yazı yazmamız gerçeği,hiç bir şekilde sıradan oyunculardan daha iyi oynadığımız anlamına gelmez.
  • The fact she had a child. Is that what attracted you?
    Onun çocuğu olması (gerçeği). Seni çeken bu muydu?
  • The fact that l've never liked that man doesn't interest you.
    O adamı hiç sevmemiş olmam (gerçeği) seni ilgilendirmez.
  • Whatever it costs. In fact...
    Neye mâl olursa olsun. Hatta...

  • I was surprised by the fact that my little boy's getting married
    Küçük oğlumun evleniyor olması gerçeği beni şaşırtmıştı.
  • John Laroche is a tall guy, skinny as a stick, pale-eyed, slouch-shouldered, sharply handsome, despite the fact he's missing all his front teeth.
    John Laroche, uzun, değnek gibi sıska, soluk gözlü, kambur omuzlu, bütün ön dişleri eksik olmasına rağmen bariz şekilde yakışıklı bir adamdır.
  • The sad fact is that, like any island dweller......from time to time I had to visit the mainland.
    İşin üzücü tarafı, adada yaşayan herkes gibi, zaman zaman anakarayı ziyaret etmek zorunda kalıyorum.
  • The fact was there was only one thing that meant something to me : Marcus.
    İşin aslı-gerçeği bana bir şey ifade eden tek bir şey vardı: Marcus.
  • Second, the fact is I don't need the coupon to hire the video disc.
    İkincisi, aslında benim o video diski kiralamam için kupona ihtiyacım yok.
  • I can't tell what it is because everything's in Arabic. All the signs in Libya are in Arabic as well despite the fact that a lot of people speak English.
    Herşey Arapça yazılmış olduğu için ne dediğini bilmiyorum. Pek çok insanın İngilizce konuşmasına rağmen Libya'daki bütün levhalar da Arapça yazılmıştır.
  • All of us are mad.If it weren't for the fact every one of us ia slightly abnormal,there wouldn't be any point in giving each person a seperate name.
    Hepimiz çılgınız.Herbirimizin biraz anormal olduğu gerçeği olmasa,herkese ayrı bir isim vermenin bir amacı olmazdı.
  • In fact, are you free tomorrow?
    Hatta, yarın boş musun?
  • In fact, when we got
    back, I bought her a car.
    Hatta, döndüğümüzde ona
    bir araba almıştım.
  • Yeah. In fact, we could track down Kramer.
    Evet.Aslında Kramer'ı bulabiliriz.


1,408 c?mle
Cümle Sözlük, bir Onur-Hoca projesidir. cumlesozluk.com © 2009 - 2024